Saray, tek yetki zulmü, inşaat rantı, özelleştirme ve doğal kaynak talanı ve uyuyanlar ile utanmayanların yazılı söze dökülmüş resmini tarih bilinci olarak paylaşıyorum.
Bu bir gelişme değil talan dediğim yıllarda bana kızanlar bugün haklı çıktın deseler bile ne işe yarar ki!
Talanı gözlerinin önünde yaptılar üç kuruş şahsi çıkara satılarak bu suça ortak oldular.
Son çeyrek yüzyılda dünyanın en büyük saraylarından biri ülkemizde hukuksuz yapılarak kendini dünya lider olarak i kabul gören biri ile yönetildik.
Dini siyasete alet ediyor, Anadolu üzerinde art niyetli projeleri olan dost görünümlü düşmanlık eden emperyalizmin bop projesi eşbaşkanlığını Türk ulusunun bilgisi dışında yapıyordu.
Irak, Libya ve Suriye bu süreçte verdiği destek ile paramparça edildi.
Dost görünümlü düşman sıra ülkende dedi. Osmanlı millet sistemi federasyon ile parçalanmak ulus devleti yok etmek demektir. Tüccar tehdit büyükelçi hala sınırdışı edilmiş değil. Egemen bir ulusun iç işlerine içeriden destek bulmasa kimse bu şekilde karışamaz.
Bebek katili bir terörist ile masa kurdular barış adı altında ulus devleti parçalamak Lozan Barış Antlaşması yok ederek Anayasa yapmak ve saltanat düzenini tek yetkiyi devam ettiren ve sonuçta doğu roma şer imparatorluğunu kurmak istiyorlardı. 2071 gibi uzun vadeli hedefler ile toplumu aldattılar.
Karnı doymayan insan tarih bilinci olmayan insan bunun ne anlama geldiğini bir türlü anlamıyordu.
Kozmik bilinç devrimde bir taraftan zalimliğe karşı ağlarını örüyordu.
Özelleştirmenin talan olup olmadığı konusunda da toplum olarak ikiye bölündü.
Soyuluyoruz diyenler gelişiyoruz diyen palavraya karşı haklı çıksa bile soygunu önlemeye güç yetiremediler.
Çünkü dünyanın tüm kötülük güçleri Türk ulusuna karşı güçlerini organize bir kötülük ile birleştirmişti.
Neredeyse çeyrek yüzyıl sonra yaşam pahalılığı baş edilemez bir safhaya geçince dünyanın en büyük soygunu ile yüzleşerek uyanmak zorunda kaldılar.
Toplumların uyuyan kesimi her zaman soygun sonrası iş işten geçtikten sonra yıllarca soygunun dedikodusunu yapmaya uyanır.
1952-2025 yılları arasında ki soygunu yazmaktan ben utandım soyanlar ve soyduranlar ne utandı ne de uyandı.
Sonunda mecliste de utanmıyoruz diye adeta haykırdılar.
Evi olmayan kirasını ödeyemeyen devletten aldığı bir bedel ile çalışmadan yaşayan insanlar saray zihniyetini yıllarca savundular.
Üstelik aldıkları para tüm ulusun ortak hakkından ödenerek çıkar sağlama düzeni kurulmuştu.
Zamanın da uyanın diyenler ise anlaşılmamış olmanın üzüntüsü içinde sonra ki ömürlerini de iş işten geçtikten sonra uyanan ve utanmayan kötülük ile yaşam mücadelesi vererek geçirir.
İnsanlık bu resmi veya filmi daha önce Avrupa'da da görmüştü.
Buna rağmen, dahi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüşe rağmen dincilik eğitim ve öğretim anlayışı siyasetin arka bahçesi olunca çıkara satılan insan çoğaldı genel yarar verilen bu iç destekle yok edildi.
Suriye'den araplar demografik yapı değişikliği ve gücü korumak için getirildi ve bu sebeple vatandaş yapılmak isteniyor. Avrupa bunun için para ödedi. Zamanın başbakanı bu konuda çok sıkı pazarlık yaparak iyi para aldım diye haber oldu.
🔹Önder Karaçay 🔹
Önder KaraçayKayıt Tarihi : 17.12.2025 12:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
🔹♾️ TÜRK ♾️🔹




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!