Canlarımız gitti suruçta
fidanlarımız gitti
çiçeği burnunda kızlı-oğlanlı
saray kargalarının kahpeliğiyle,
Kurudu pınarları yaşam suyunun
karartıldı sabahlarımız kara yaratıklarca
Öfkemiz kanıyor meydanlarda
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman