Güzel ormanım, güzel ormanım;
Sararmış yapraklarının eşsiz güzelliği,
Bizleri büyüledi ve büyüledi…
Sararan yapraklar, bir bir dökülüyordu;
Sonsuzluk sonsuzluğuna, ilk adımını atıyordu.
Ormandaki yeşil yaprakların,
Daima uyarıcısıdır, sarı yapraklar.
Bakın! Bize gelen ölüm, size de gelecek,
Hiç kimse ölümsüz olmayacak,
Biz, tek tek ölüyoruz;
Siz de; buna hazır olun,
Yeşilliğinize ve zenginliğinize güvenmeyin.
İğne yapraklı ormanların canı,
Sarı yapraklarda gizlidir,
Onları hayata bağlayan kanın,
Tadı, tuzu ve biberidir.
Ormanı orman yapan,
İçindeki zenginliklerdir.
Yaprağını döken ağaçlar,
Baharın yeniden dirilebilmek için,
Silkinir, gürler ve parlar;
Tomurcuk tomurcuk olur,
Yeniden yaprak olabilmek,
Çiçek açabilmek için…
Ölümle kardeş olan sararmış yapraklar,
İnsanları uyarır, her bakışımda.
Görmek isteyen görür,
Ölüden dirinin, diriden ölünün
Nasıl ortaya çıktığını…
Sararmış yapraklar da ormanları uyarır;
Mezarlıklarsa; içinde yaşayanları,
Ancak zenginliğimiz; güz olup, uçup gider.
Ahirete inanmayanlar,
Unutmuşlar, ölüm ve ötesini…
Sararmış yapraklar!
Siz benim en iyi öğretmenimsiniz;
Sonsuzluk yolculuğunda,
Bana yol gösterdiğiniz için
Sonsuz teşekkürler size…
Saçım dökülür, belim bükülür;
Son nefesime kadar,
Şehrin karanlık sokaklarında
Sizin temiz havanız kokar,
Sararmış yapraklar!
Çilekeş hayat yolculuğumda,
Benim dostum ve arkadaşımsınız…
Sıfırın altına düşen sıcaklık,
Sararmış yapraklara,
Sonbaharını yaşatmadı doyasıya.
Ölüm soğukluğunu gördüm birkaç gün sonra,
Hepsi de tek tek, ölüp düşüyordu yere.
Ecel de, bizlere böyle gelmiyor mu?
Çocuk, genç, yaşlı demeden;
Sevdiklerimizi, bir bir ayırmıyor mu?
Biz, hâlâ yaşananlardan neden ders alamıyoruz?
Sararmış yaprakları, neden göremiyoruz?
Yoksa basiretimiz mi kapandı?
Dünya hırsı ve ölümsüzlük isteği,
İliklerimizde neden hâlâ dolaşır?
Bizse dünya hırsıyla kapkarayken,
Kanımız neden hep beyaz akar?
Sakal ve bıyıklarımız neden çıkmaz?
Yaşımız başımızı aşmışken…
İbret dolu sararmış yaprakları,
Burnumuzun ucundayken neden göremeyiz?
Dünya zenginlikleri kör etmiş gözlerimizi,
Kadın, makam, şöhret ve adaletsizlik
Ve ölümsüzlük suyundan içirmişler…
Bizleri kendilerine, kul ve köle yapmışlar,
İhtişamlı ihtişamlı saltanatlar kurmuşlar.
Sararmış yaprakları hatırlayınca,
İnsanlar mutlaka kendine gelecek,
Sınırlı yaşamında, ölmeden önce ölecek,
Allah’a kul olduğunu anlayacak…
11. 01. 2006
Akdağmadeni
Kayıt Tarihi : 28.2.2009 13:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
aloooo hemşeriiiiiim
şiirin akışı vede geçişleri mükemmel okuyucusu hiç bir davet almadan özünden gelen özveriyi yorum olarak yazar çünkü şiir yazanı yazdıranı okuyucusuna davet ediyor ben şiiri okudum bu daveti kabul ettim vede yazanı yazdıranı böylesine güzel eseriri bizlerle paylaştıgı için kutlarım
TÜM YORUMLAR (1)