.
aktır şu zaman katran, nasılda yapışıyordu o güzel yüzüne
dua gibi aklımdan geçirip “söyle, sevdiğini söyle,
bari ölmeden önce “ diye düşünüyor, anlatamıyordum kendime.
zalimdir kaçan, beni ortalarda bırakan, çocuksu tavırlarıyla
annelik duygusu ve ateşin adıyla aşkı yaşayan sen,
sevdiğim olamazdın. ellerin karanlığı sıvazlıyordu. çekip
gidiyordun aklının yettiği, delişmen, nevrotik aşklarda.
bir başlangıçta bir sondur öğreneceksin sonunda
kim anlatabilir en çok sevene yapılan işkenceyi. hangi sayfalara
işlenirdi. kim haklı bulabilirdi bu yılgın dili. bu kaçışı, binlerce insan
varken saplanır gibi bataklığa kaldım orada.
ah biri anlatmalıydı o yaşamadan ölümü sana, acı koymuyordu yoksa.
terleyip uyanmak uykulardan, düşe dururken, tatlısından sana dair
kabuslarla uyanmak. artık kabus görmeden uykularda yok. ellerin
koptuğu, yüzlerin görünmediği, unutulmanın kendini anlattığı
o garip gecelerde, rüzgara kapılmış bir sayfa mektubu kovalar gibi
deli divane, şaşkın, çaresiz düşmek yollarına, şarap kokulu
kadın, beni çağırma, uzağım yüreğimde aklımda ne varsa
bir yalnızlık buldum, ona tutundum sonra, sen ölümsün
pasif intiharımda bana, farkındasın ki, bu gözler ölümü değil
sevgiyi dileniyordu şavkında, sen sus dil yok sevgiyi anlatmaya
sıyrılıp kadın ve erkekten, insan olarak kalmak, adsız, inançsız,
milliyetsiz, yalın iz gelmek sana, sonra, sonra anlatmıştım yaşanacak
sana.
sana gömüyorum kendimi
ölümse ellerinde
gözlerine adaletli gelmeli
alıp gideceksen başka hayata
bırakma imgesiz sulara
bitiririm olacakların sonunu
sonra uğurla küserim zamana
ötesi akşam sözlerimin
2005
Zafer Zengin EtnikaKayıt Tarihi : 29.1.2007 23:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!