.
çırpınmaları her gün katarken biri birine, acıyı kulağa yapıştırıp
nefes alan buruna, ağza, sakız kadar yapışkan öpücük bırakıyor,
gülünü kesiyordum. Kimse sevdiremezdi geceleri, ben sevmeyi
bekliyordum, çok beklemek deli eder sabırsız kuşları, onlara
katılıp kaçıyordum savaş meydanından, bazen kolum düşüyordu
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta