Şarap Hayratı Şiiri - Kaan Gülsatan

Kaan Gülsatan
36

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Şarap Hayratı

Fayda etmemesi son pişmanlıktaki umut kırıntılarının hayallerdeki dizginlere.

Yaşlanacaksın,
Ben hissederken;
bir kadının dokunuşundaki sıcaklığı,
sen ancak yüreğimdeki soğuğu tadacaksın.
Çırılçıplak severken seni yüreğim,
ne önemi var giydiklerinin?

Ailenin vermediği sevgiyi vermiştim sana oysa,
demek ki varmış bir bildiği onların.
Ha canını sıkan bir durum olursa eğer;
biliyorsun, hiç umrumda değil.

Gün geçtikçe ufacık odamdan dışarı taşan duygularım sel oldu.
Beni hiç bilmediğim yerlere, tanımadığım ruhlara misafir etti.
Bense zirvesindeydim gençliğimin
ve tek şey aklımdan geçen, aşağı atlamaktı.

Çıktım bi’ yola.
Bir kişilik de fazladan yerim var yanımda,
Ama sende yok o kişilik.
Ben yürürken ıslak kaldırımlarında dar sokakların, en yakındaki sevgilimin evine,
yalnız izleyeceksin sevdiğini zannettiğin dizinin sezon finalini.

Yakacağım sigaramı ışıklar kapalıyken,
kalkmadan yatağımdan ve de kaldırmadan sevgilimi üzerimden.
Ben tek elimle sarılırken yalnız olmayışıma,
yalnız içeceksin sigaranı, karşı balkon manzaralı balkonunda.

Garip garipsemelerin tam karşısında,
yüreğinde kediler, kargaların oyununa gelecek; her gece, gündüz.
Tüm sevişlerden uzaklarda bir ormanda, çadırımın önünde,
adını hatırlamadığım bir kadınla dans ederken, yaktığımız ateşin karşısında.
Yansıyan gölgelerimizdeki ahengi seyredeceğim buğulu gören gözlerimle.
Ben okşarken adsız kadının mavi saçlarını,
yalnız içeceksin boklu çimen suyunu, yıllara karşı gelmeye çalışıp.

Bir gün Emel Sayın klibi gibi görürken gözlerim,
kapanacak tekrar açılmamak üzere.
Müdahalede bulunmayacak yanımdaki insanlar, saygı duyarak vasiyetime.
Ben ölmek isterken bile saygı duyarken sevdiklerim,
haftalar sonra kokundan bulacaklar;
yalnız cesedinden kalan, kedinin yemediği kısmı.

Diyecekler ki arkamdan;
ben öldükten hemen sonra,
yer zaman fark etmezdi ona
her yerde sevebilirdi herkesi,
dahi her yerde sevişebilirdi herkesle.
Gelse seviştiğim tüm kadınlar cenazeme;
after party ayarlar, eğlenirlerdi beni uğurlarken.
Üzerlerinde bıraktığım izlerden bahsederek, eve giden yolda.
Geldiklerinde mezarımın başına,
başucumdaki şarap hayratından doldurarak kadehlerini.
Hep bir ağızdan bağırarak anılarını,
şerefime kaldıracaklar ellerini havaya.
Şerefe, aşka, sevgiye ve dahi güzel günlere..
Toprağımdan öpecekler beni, sen gelmeye cesaret edemezken.
Dirimden geçip, ölümün bile karşısına çıkacak cesareti bulamadan göçeceksin..
Üzülmeyecek hiç sevdiklerim, hem de hiç!
Çünkü bilecekler zamparanın hayatının;
kalbi durunca değil, andropoza girince bittiğini.
Oysa ben işini iyi yapan herkes gibi,
zirvede bırakacağım gördüğüm günleri.
Tıbbiyenin kantininde öğrendim nasıl durur insan kalbi,
sen daha fazla yorma diye..
Andropoza girmeden ara vereceğim yaşamaya ve
andropoz bana değil, ben ona boydan gireceğim.
Hızlı yaşayıp genç öleceğim ki,
cesedim yakışıklı olsun.
Çünkü bilirsin;
iyi kızlar cennete,
kötü kızlar her yere giderler.

Kaan Gülsatan
Kayıt Tarihi : 18.7.2022 03:32:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!