Bir kadeh şarapla
Karşılıklı oturup
Dertleştik tüm gece.
Hayyam’ı çekiştirdik sabahlara dek
Ne güzel söylemişti;
'Ben içerim, ama sarhoşluk etmem:
Kadehten başka şeye el uzatmam.
Şaraba taparmışım, evet, taparım:
Ama senin gibi kendime tapmam',
Diye bir rubaisinde, diye anlattı şarap.
Söyledik, söyleştik, güldük, eğleştik.
Kırmızıyı anlattım, bir sigara yakarak,
'Derler ki kırmızı kan rengi.
Ama benim düşümde kırmızı bazen aşk rengi,
Bazen bir kadın teni,
Bazen de bir şişe şarap.'
O, beyazı anlattı bir kadeh olarak
'Beyaz, kar rengi derler kimi zaman
Ben katılmıyorum bu fikre
Benim bildiğim beyaz cam rengi
Baktın mı aksinden gerçek sen görünmeli'
Aşkı anlattık aksimize
Ben aşk nankördür, arkanı dönmeye gör dedim
O içlendi, çekti nefesini, söylenmeye başladı:
'Aşk şaraptır, durdukça yıllanır.
İçtikçe tatlanır.
Korkma sakın aşktan,
Düşünmeden arkanı dön.
Sonunda ölecek olsan da
Aşk yüzünden öl'
Alıcı gözle baktım şaraba
Yıllanmıştı, bir bildiği var idi
Yılların deneyimi
O kadehte gizliydi.
Kayıt Tarihi : 2.9.2001 12:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Sercan Tezcanoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2001/09/02/sarap-dile-gelince.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)