Umut bekledim serin bir kızıl sabahında
Ruhumda yalnızlığın hüsranı
Şarabın buseleri vardı soğuk ve aylak
Masamda duruyordu yârim
Bir tutam meze bin sarılış
Ellerim belinde içtikçe kudurdum
Tuttukça serhoş bir cüzamlık derimin altında
Bitirmeliydim gün doğmadan
Her sarılış bir bitişti
Her buse ıslak bir haz
Hiç yok demedi dururken allar içinde
Süslü elbisesi kapalı ağzı
Tek kelime yok dizelerinde
Bitmek istiyordu o da anlaşılan
Aşkı yaşayamadığı mahzeninde
Yalnızlığı yaşamıştı benim gibi
İlk buluşmamızdı
İlk elden tükenmek mutluluk verecekti
Oysa ben her busede ağladım
Titredim titredim ve titredim…
Yorgun şehrayinler konuk oldu
Sağımda geçmişten arta kalan hüzün
Solumda yalnızlığın boş çarpıntıları
Duvarda asılı duruyor zaman
İki kişilik bir tan sevişmesi
Kuru ekmek kırıntıları dağılmış
Sarıldıkça kızıl buseliye
Ağzıma bir ekmek kırıntısı daha…
Aşk yaşatıyor kendini sofrada
Her damlada kaybediyorum kendimi
O eski hatıralar…
Duraklar, köşelerinde saklambaç…
Okulun utangaç merdivenlerinde
Eriyen çocukluğum
Üzerimde gri bir ceket
Çağın öğrencilerinden uzak
Bir masal gibi anıların gölgeleri…
Bu hissi veren sensin anladım
Damlalarında saklı her şey
İksirinde mazim gizli
Bir an önce bitmeli aşkımız
Yeniden dokunuşlarımız mum ışığında
Loş maviler saldırıyor gözbebeklerime
Taneler yüzümün ovalarına akıyor
Buğulu ferim, ardında siluetin
Nasıl olur yalnızım şimdi
Bitti mi son sarılışımla
Dudaklarıma yapıştığın lahzada
Boş bir kadehle geri döndün bana
Tan kızıllığını yitirdi
Gün doğumunda yıldızlar da terk etti
Sadece siman masada
Kırmızı bir şişe şarap
Yalnızlığa aşina kalan benliğim…
Kaldı geride…
Cevdet DinoKayıt Tarihi : 20.12.2011 19:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
''Şişede durduğu gibi durmaz ki kafir tutar yaşamyı sevdirir adama'' demiş Metin eloğlu.
TÜM YORUMLAR (2)