Camilerle bezeli kutsal bir şehir varmış
Ustalık eserini Sinan bu kentte yapmış
Meriç, Arda ve Tunca bu beldede birleşir
Söğütlerin altından kıvrım kıvrım akarmış
Mimarlar, kültürümü suya nakşetmek için
Bu nehirler üstüne taş köprüler yaparmış
Kervanlar dinlenirmiş kervansaraylarında
Seyyahlar yıkanırmış sıcak hamamlarında
Murat, Fatih, Bayezit, Kanuni... zamanında
Güreş tutuşulurmuş saray havlularında
Osmanlı'ya doksan yıl başkentlik yapan şehrin
Tunca'ya dek uzanan bir de caddesi varmış
Balkan Harbi, Büyük Harb ve İstiklal Harbi'ni
Bu cadde hiç unutmaz, sürekli anımsarnış
Çünkü burda her sokak Balkan Harbi kokarmış
Ali Paşa Çarşısı bu caddeye yaslanır
Saraçlar, koşumları bu caddede satarmış
"Gün olmuş devran dönmüş" değişimler yaşanmış
Sinemalar kapanmış, fakülteler açılmış
Boş duran araziler yerleşime açılmış
Yapılan binalarla nüfus beşe katlanmış
Değişmeyen şey ise; Meriç hala taşarmış
Bu işe Meriç'ten çok Selimiye şaşarmış
İkibinli yıllarda trafiğe kapanan
Bu caddeye gelenler Sadabad'ı yaşarmış
Ne araba sesleri, ne hayvan pisliklleri
Saraçlar, mahya gibi ışıl ışıl parlarmış
Yaprakla bezenince caddedeki söğütler
İnsanlar bulvarlarda lale gibi açarmış
Kimi bankta oturur, kimileri tur atar
Kimi de masalarda çaya sohbet katarmış
Kanat açıp dururmuş rengarenk güvercinler
Bu caddeyi gözlermiş burmalı minareler
Balık Pazar esnafı tezgahını sularken
Rumeli türküleri söylermiş eski evler
Bedesten'e uzanan taş döşeli sokakta
Ayak sesi dinlerken gün boyu Çilingirler
Tunca eteğindeki şifahaneler gibi
Ruha huzur verirmiş bol sulu fıskiyeler
Tahtakale, karşıdan muhabbetle bakarmış
Önünden geçen yolda tanıdık yüz ararmış
Ancak cadde aynı da, gezinenler başkaymış
Bu yüzden hamam bile saçlarını tararmış!
Postane önünde de esermiş aynı hava
Ne telgraf çeken varmış ne Kıyıklı Mualla
Müsellimli Mustafa ciğer satarken burda
Edirne, Saraçlar'da bir rüyayı yaşarmış!
...
18.Mart.2015-Keşan
Kayıt Tarihi : 17.3.2015 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
23 Şubat 2015 tarihinde anjiyo olmak için gittiğim Edirne'de, Saraçlar Caddesi'nde oturduğum bankta, yem verdiğim güvercinler bana bu dizeleri yazdırdı 20.asrın ilk çeyreğinde yaşanan Birinci Dünya Savaşı'nın en acımasız, en kanlı ve tarihin seyrini değiştiren cephelerinden biri olan ve Mehmetçik'in zaferiyle sonuçlanan Çanakkale Muharebeleri'nin 100.yılında yayınlamak istedim.. Daha farklı bir üslupla yazabileceğim bu şiiri, bu anlatımla anlatmak kolayıma geldi..Çanakkale Zaferi'nin yüzüncü yıldönümü Türk Ulusu'na kutlu olsun..Şehitlerimizin ruhu şad olsun! ..

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!