inatların peşinde,ikindiden bu vakte,tek gri sabah ve kafamın orta yerine kamp kuran hikayelerde,senden her bir cümle canımı çarmak ortasında inletir şekilde,
tahminen bu cinnetin dilinde bin kesik var,ben de dilimi kağıda vurdum orda fazla durdum,sonra parkın ortasında şaraba sarılı gazete,
canıma kasteder şekilde adını önme koydu,işte tam o dakka parkın ortasında koca bir medcezir,bende kan gider gelir,
şimdi kanımı tek tabakta güneşin altı kurutadurdum,kan sıkıntısıyla gecemin içine tek sıkımlık canlar ekledim ve yine de herbirinde önce ben geberdim
anladım ki beş kışın belası bokuna tüm bütün bu zehri şehre servis etmişim,bahşişimse sade kanlı bir pazar gibi
kanlı bir çapakta manşet olsa gözüme gelmez,punto punto gözümün içine girse dahi görmez,
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta