Ekmek
üst üste konulmuş
iki el değirmeni taşı,
üstteki taşın,
kenarına yakın bir yerde sapı,
karşılıklı iki sağ el
durmaz döndürür,
biri sol eliyle
ha bre dene doldurulur.
Gökçenin Mahmut’un gırtlak türküsünü,
ve diğer türküleri bastırır
eldeğirmenin gürültüsü
harman biter, kış hazırlıkları tamamlanır
ve el değirmeni her Allahın günü
elek daldırılırdı un çuvalına
elenir tirkide hamur yapılırdı
iteğ, esıran, ekmek tahtası, oklava
ufra serilir, bezeleler yufka açılırdı.
sacda pişen yufka, kes yanan tandıra daldırılır
su serpilip tavlanır, sofra örtülüp yumşatılır
üstüne yaydın mı sulu mercimek aşını,
soğuyan yerlerden, doldur dıkımını
yanında çay soğanı, gömüden pıransa
ee badılcan-gök domatiz turşusu da varısa
senin ellerini benim ayaklarımı bağlacaz
cümbür cömat yumulacaz, doyum olmaz
bi de yeni desdiden, galaylı tasla Günsüz suyu
datını unudamazsın ömür boyu
DİPNOT
dene: tane, buğday
iteğ (iteği) : ekmek yapılırken unu muhafaza için yere serilen bezle kaplanmış yün dokuma
esıran/esiran/(eyi sıyıran) /(elsıyıran) (eğsiren) :hamuru kesmeye, tirkiyi kazımaya yarayan alet, ıskarpile
senit
ufra/uğra: hamurun tahtaya ya da oklavaya yapışmasını önlemek için serilen un
Kayıt Tarihi : 23.11.2007 18:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!