Çocukluğumda süte veya çaya batırarak yediğim bisküvi var ya...
Islanan kısmını yere düşürmeden ağzıma atmayı becerebildiğimde, bisküviyle yaptığım küçücük savaştan galip çıkardım ya... Birden o anda ki mutluluğumu hatırlayıverdim... Heyyooo..!
Şaapp diye yere yapıştığı zaman da sinir olurdum; denk getiremediğime, düşürmeden yakalayamadığıma, yiyemediğime... Bir de yeri sil filan, ööff gıcık iş.
Bir başka zevkti o canım, sanırım çoğunuz denemişsinizdir bunu. Halen ara sıra yapıyorum ben, iyi geliyor, keyif veriyor.
Düşüre düşüre bisküviyi; tam kıvamında yakalamayı becermiştim, öğrenmiştim sonunda çözmüştüm bu işi... Ya hayatı? Yok yahu neredeee...?
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak...
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...
Devamını Oku
Sen: Duru göllerin nilüferisin.
Sen: Engin ovada sararan başak...
Sen: Umut kaynağı, alın terisin.
Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş...




Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta