Çocukluğumda süte veya çaya batırarak yediğim bisküvi var ya...
Islanan kısmını yere düşürmeden ağzıma atmayı becerebildiğimde, bisküviyle yaptığım küçücük savaştan galip çıkardım ya... Birden o anda ki mutluluğumu hatırlayıverdim... Heyyooo..!
Şaapp diye yere yapıştığı zaman da sinir olurdum; denk getiremediğime, düşürmeden yakalayamadığıma, yiyemediğime... Bir de yeri sil filan, ööff gıcık iş.
Bir başka zevkti o canım, sanırım çoğunuz denemişsinizdir bunu. Halen ara sıra yapıyorum ben, iyi geliyor, keyif veriyor.
Düşüre düşüre bisküviyi; tam kıvamında yakalamayı becermiştim, öğrenmiştim sonunda çözmüştüm bu işi... Ya hayatı? Yok yahu neredeee...?
Çözülmez ki hayat, olsa olsa kuyruğundan yakalamışımdır, bir ucundan tutmuşumdur ancak...
İşte yaşamak da böyle bir beceri istiyor. Ya denk getireceğiz olurla olmazı, mutlulukla mutsuzluğu, otu boku harmanlayacağız.
Ya da tam ağzımıza atarken, şappadanak yere düşen bisküviye bakakaldığımız gibi şaşkın şaşkoloz yaşayacağız.
Hayatın attığı tokadın acısını hissederek ve sesini duyarak:
Şappadanak…! Şlap...!
14 Mart 2015
Nesrin PekinselKayıt Tarihi : 15.3.2015 02:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nesrin Pekinsel](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/03/15/sappadanak.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!