derdim bu alanda istisna
fikrim taşradan çıkma da olsa müstesna
dedim ama
iklim aynı iklimdi saat kadranında
tetikte birlikte yaşlanıyorduk
zaman çaldım, zaman
mevsim hazandı oysa
elimde kuru gül yaprakları, süsleniyorduk
çaldım ama
zikrim aynı zikirdi sevdalı tezgahlarda
toprakta birlikte şekil alıyorduk
insandım ulan, onlar kadar insan
dilim farklı tadardı oysa
dudaklarında hasret kırıntıları, devleşiyorduk
insandım ama
ismim keskinleşiyordu amansız
haklılığa birlikte şapkayı baştan çıkarıyorduk
bu yüzden olmalı
şapkamın ardım sıra koşması!
Kayıt Tarihi : 23.12.2006 18:04:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilk ikilikte geçen istisna ve müstesna kelimeleri..
istisnalık bulunan şeye müstesna denir.. Örneğin bir Arap bu iki kelime arasında hiç bir nüans bulamaz.. Ama biz Türklerin algılamasında müstesna kelimesi, genel diziye uymayan anlamındaki istisnadan farklı bir vurguyu da yapar..
müstesna,hususi bir olumluluğu işaret eden özel bir duygu hissi verir.
Şiirde, bir sosyal grup farklılaştırması göze çarpıyor..
1.Şapkasız çıkmayanlar(merkezde olanlar) ,
2.Haklılığa şapka çıkaranlar ve şapkası bu yüzden peşinden koşanlar(taşralılar, şairin taraf olduğu grup)
Şair yumuşak ve iletişim kurmak isteyen bir tutum içinde başlamış şiire.. Ama ilerleyen bölümlerde isyan çizgisin pik yaptığı grafikleri de var karşı gruba ait bir takım şeylere..
Şiirin ibresi şu dize de birden kadran çubuğuna vuruyor...
insandım ulan, onlar kadar insan
Bu söylem, taşralı arabesk eğilimin şairin içinde sevimli bir nüve olarak durduğunu ve kimsesiz zamanlarında salıvererek bu isyanı kendisini rahatlattığını gösteren en yüksek dozlu dize olarak gözüktü gözüme..
Şiir bilinen veya benim bildiğim bir sosyal sınıfı işaret ediyor mu..
bunu alamıyorum şiirden..
İyi ki de alamıyorum.
Bu şiir için iyi bir puandır çünkü
Saygılarımla
Melon şapkalı bir takım adamlar
gördüler görülecek yerlerini şehrin
selamladılar halkı saygıyla
kavisler çizerek melon şapkalarıyla..
ilk kez o gün gördüm seni ben
geçerek şen bahriyeliler arasından
sana geldim
camlarına sinekler üşüşmüş bir kahvede
ekmekle makyaj arasındaki farkı
düşündük seninle..
kalanı gelmedi hatırıma dost..
biliyorum MFÖ cülerin reklamıyla başlayan şiir bir anda şapkaya yönlendirdi zihnimi..Şiir ne söylüyor bakmadan daha yazdım bu dizeleri..
Birgün sadece şiirin için döneceğim bu şiire...
Unutmadan, alıntı yaptığım şiir Alaaddin Özdenören'e aitti
Sevgiler
'Bir şehir bir insanın üzerine bu kadar da varmaz ki
Ne varmış dokuz köyünde geçtiyse adım
Adım adım
Essin rüzgâr...
Dondursun kar...
Yaksın güneş....
Mıhladım.
Birtek
doğrulurum doğrunun karşısında
tutarım şemsiperinden
şapkamın'
dedirttin be Ali !
Selam ve saygıyla kardeşim
TÜM YORUMLAR (7)