Çocukluğumun saf ve temiz kokusu
Nedense birden burnumda tüttü.
Anılarımın en mutluluk dolu
Sahneleri ne çiçekti ne de süttü.
Dedem, şapkalı dedem geldi,
İşte oturdu kahverengi koltuğuna.
Yine çağırdı yanına, açtı ellerini,
Dedemin dizindeyim şimdi.
Okşadı saçımı, sevdi beni.
Sarıldım ona sonsuza kadar...
Çıkardı şapkasını ve de giydirdi.
Yakışmadı dedem bana, sana yakıştığı kadar...
Aniden aklıma bir fikir geldi,
Dedem de bunu görmeliydi.
Atladım birden yere,
Koştum, koştum biçare.
Kalem ve kağıtla geri döndüm,
Dedemin dizine döndüm.
Dedim ki: Dede bak bana,
Kağıda "bir" yazdım, bu kalem de sana.
Dedem bir kağıda bir de bana baktı,
Torunum dedi, şapkaya ne gerek var?
Sana "bir' çizeyim de gör,
Bundan sonra böyle çiz, beni de hoş gör.
Kağıda baktım ve şaşırdım.
Şapkasız "bir" olur muydu hiç?
Bir de dedeme baktım,
Evet bundan böyle olurdu...
Dedem, çık gel topraktan!
Bana şapkasız "bir" çiz.
Sarılayım, sarılayım sana,
Yapışalım, ayrılmayalım bir daha!
Dedem, al gel şapkanı!
Giydir tekrar bana.
Sen torunum ol, öpeyim seni,
Ben deden olayım, gömün beni!
Ah, ne kadar aptalmışım!
Toprağı birbirimize engel sanırmışım.
Dedem unuttun mu? Biz zaten birlikteyiz.
Sarıldık ya bir daha ayrılmayız...
Beytullah Aysan
Kayıt Tarihi : 22.4.2020 12:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!