Şapkamı önüme koydum en kalabalık yerde,
Gelip geçenlerden bir damla dilendim...
Tamamladım "Gözyaşları koleksiyonumu"...
Ansiklopedide var mıyız diye baktım,
Yazılanlar bir yunan mitolojisiydi...
Duvara yaslandım,
Nereye gittiğini bilmediğim otobüslere bindim...
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Konu çok iyi yerden işlenmiş. Yer yer tesirli dizeler şiire oldukça derinlik vermiş. Serbestin kendine has ses örgüsü ile şiir okuyucuya tesir edecektir kanısındayım.
Kutluyorum Tural bey.
Tural Mövsümov 1982 Azerbaycan doğumludur. Memleketi Mingeçevir ilk ve orta okulu azrbaycan okulunda okumuş Sonra Türk kolejini bitirmiş. Daha sonra Rusyanın Nijni Novqorod kentinde Loboçevski adına universiteyi kazanmış, Uluslararası İlişkiler fakültesini bitirmiş.. Şu anda Baküde yaşıyor...
TeliaSonera'da AISHM de çalışıyor Turalın facebook adresi https://www.facebook.com/tural.mevsim
UMUTSUZ AŞKIN YALNIZ YÜREĞİ
Öncelikle bu şiiri ile “Günün Şairi” seçilen ve bir fidanın iki dalından biri olan genç kardeşim Tural Mövsümov’u gönülden kutluyorum.
Armut dibine düşer derler.
İlgi meselesi. Gayret gösterme ve kendini gösterme meselesi…
Şiir, kolay gibi görünse de kolay olmayan bir edebiyat türü.
1. bölümde kurallı cümleler hüküm sürmüş. Sanırım Türkiye Türkçesine çevirirken böyle bir yol izlenmiş. Kaldı ki Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi gerçekten en yakın olan Türkçeler. Anlayamayacağımız kelime çok az olur.
Neden gözyaşı koleksiyonu?
Yalnız yüreğe, yalnız yürekler eşlik edebilir sadece.
Mitolojik bir aşk mı?
Ta Helenistik çağlara, mit’lere uzanacak kadar eski yani…
Çok uzak geçmişten güne Küba purosunun zehiriyle dönmek…
Dilsiz çocuklar anlatılanı anlayacaklar mı? Doğmamış çocuklara anlatıp aşkını, kimse anlamasın diye Esperanto bir alfabe ile aşkını yazmak.
Bizim kültürümüzde “kuşdili” vardır, anlaşılmasını istemediğimiz şeyleri şifreli anlatmak için.
Gitmediği halde yalnızlığını yaşamak?..
Gitmediğini bile bile onu yalnız bırakmak…
Küslük mü, kırgınlık mı, dargınlık mı var bu sevdada?
Kale almayan, değer vermeyen ve değer bulmayan bir sevdanın sıcağı Vezüv’ün külleri olur.
Tsunamilere bile gerek olmadan damlalar, böylesi bir aşkı savurur.
*
Gidiş anı…
Kuraklık…
Düşmeyen damlalar…
Ağlamak, gönül filizlerini yeşerten yağmurlar gibidir aslında.
Kilimanjaro'ya yürüyüş…
Derviş gönlü yalnız yürür, yönsüz yürür, sevda yüküyle yürür. Dağı taşı, dereyi tepeyi, ormanı dereyi, aşılmaz sanılan her yeri aşar.
Düşüp kalksa da, kendini bile Allah’a havale eder.
Vazgeçmez sevdasından, yürek yangınından.
Gönül yarası acıtmaz, huzurlu yakar. Yaktıkça da vuslata yaklaşır.
Çocukluğun veya ilk gençlik yıllarının hayaline kapılıp düne dönmek de güzel. Havalara fırlamak, şapkalar fırlatmak da güzel. Demek ki kendinizdesiniz.
Geçmişinizle birliktesiniz.
Siz, sizsiniz…
Gönül, kalabalıklarda aradığı aşkını zaten görür. Göz sadece ona aracı olur.
Çoğumuzun yaşadığı gibi, içimizde beliren bir duygu, bizi zaten kalabalıklar içindeki o yüreğe yönlendirir.
Arayan göz olmasın, yürek olsun.
Gönül aradığını mutlaka bulur.
Gitmeyeni başka yerlerde aramaya gerek var mı?
Uzaklaşan, seven yürek değilse tabii…
Şiirin en güzel yeri, güzel bağlanmış sonucu.
“Burayı da tusunami vurdu...
Sanki Pompei'yi Vezüv savurdu...
Sen bir geldin, bir kayboldun...
Belki de Samanyolu'dan kovuldun...”
Diğer kısımlar da sonuç bölümü gibi olabilmeliydi…
Yalnız yüreklere sevgi ve saygılarla…
Hikmet Çiftçi
01 Haziran 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Yabancılaşmak kendine.......
Sırtını dönmek, düne, geçmişe..... Ve zamanın içinde seyretmek kendini, yapayalnız hissederek.......
Yok mu bizim mitolojimiz? Destanlarımız yok mu? Biz hangi galaksiden geldik, 'Gök Tengri' neyimizdi bizim? 'Yağız yer' kabul etmedi mi, öksüz, yetim mi büyüdük, bugünlere geldik?
Şimdi nerde 'Vey Irmağı?' Nerde Kür'şad Atamız, kırk çerisiyle? Demir dağları biz delmedik mi? Orhun Kitabelerinde kime öğüt veriyor Bilge Kağan, kimdir Kültigin?
Oysa 'tarih bizimle başladı...' Yazıyı bulandık biz... Atı arabaya koşandık, üstünde savaşandık, uyuyandık at üstünde...
Toprağı ilk biz ektik... Sulama kanalarını biz açtık... Dilimiz dünyayı dolaştı, her gittiğimiz yere medeniyeti biz götürdük, bizdik 'ADALETİN KILICI...'
Yazık... Ne çabuk unuttuk, nerde bıraktık kendimizi? Şimdi nerelerde arıyoruz 'ayak izlerimizi...'
İçtenlikle kutlarım 'güne gelen' bu güzel şiiri... 'Bana, beni getirdi...'
Yalnızlık güzeldir...En azından 'BİR UMUT' vardır, 'birisi' gelecektir diye! Ya 'kalabalıklar' içerisinde yalnız isen, 'çekilir mi' yalnızlık? Değil şapkanı 'önüne koymak,' ne yapsan 'umarsız!' Tüm emek verenlere selam,saygı ve sevgilerimle.(mş)
Herkesin kıyameti kendine demiş HOCAMIZ NASREDDİN'İMİZ. 'Daha gitmedin, ama bu şehir artık göç etti,
Sanki ülkeyi tusunami vurdu..
Sanki Pompei'yi Vezüv savurdu...
Yalnız karşıladım bu felaketi...
Çeken bilir ayrılığın derdini.
Güzelliği kendinde saklı bir şiir denemesi.
Mehmet YUSUFLAR
Sanki Pompei'yi Vezüv savurdu...
Sen bir geldin, bir kayboldun...
Belki de Samanyolu'dan kovuldun
Pompei ve Samanyolu sözcükleri sonrasındaki çift tırnak işaretleri yanlış.
Samanyolu'dan kovuldun olmaz. Samanyolundan kovuldun olur. Bir adet n harfi gerekiyor samanyolu sözcüğünün arkasına.
Şair sanırım azeri. Ancak Türkiye türkçesi ile kaleme alınmış şiir.
Oldukça güçlü bir şair. Şiirin bilinçaltı yolculuğu gerçekten tüm evreni kapsıyor.
Şiir daha derin bir değerlendirmeyi ve analizi hakediyor. Umarım uygun bir zaman ve ruh halinde dönebilirim bir gün şiire.
Final dizesi 'Şapkamı önüme koydum en yalnız galakside...' işte budur dedirtiyor. Şiirde geçen yerlerin hikayeleri ile örtüşünce şiir daha güçlü bir hâl almış. Kaleminize, yüreğinize sağlık...
Çok anlamlı bir şiir. Keşke dilenmeseydin diye düşündürdü. En kalabalık ve en yalnız yerde netice aynıysa, mecazi belki o şapkanın gölgesinde ters bir alamet var. Her şeyi yaratanı bulunca boşluk dahil her yer dopdolu, anlamlı ve güzel. Kutlarım, selamlar.
'Aklım hep sendeydi..'
:)
tutup önüme yaysam
aklımdaki kişileri
hepsinin adı iks olurdu
ilahi sevgili
:))))
şapkamız yok ama,ne edelim şimdi...bizde de etekler dolusu cep var!..:)
vallahi güzel şiirdi...
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta