Şapka da Şapka Şiiri - Osman Karahasanoğlu

Günlerden bir gün sonbahar, binmiştim merkebe
Dinleyin dostlarım,içimden acı feryadım.
Bir kaç kilo tereyağı ve bal yükklü heybe
Tanıyın;Osman Bayramoglu'dur,
benim adım.

Bismillah söyler ,Allah her tehlikeden korur
Ankara’ya beş altı saatte ,vasıl olur
Kendisine müsait bir ,satış yeri bulur
İşi çabuk bitirir amma ,burnundan solur

Allah bereket versin,dönüş yoluna çıktım
Aman Allah’ım bu nedir?ileriye baktım
Jandarma yolu kesmiş,hemen kenara kaçtım
Jandarma görünce ,kendimi merkepden attım

"Çavuş merkebini bağla,kaydını al fiş ver"
Komutan emir verdi,çavuş anlaşıldı der
Kimin neyi varsa öküz,katır,dolmuş her yer
Burada insanlar, hayvanlar ne içer , ne yer

"Adın,Soyadın" Bunun için mi durdurdunuz?
"Git;Saman pazarından bir şapka al, duydunuz"
Demek şapka için ,merkebime el koydunuz
"Şayet şapka giyerseniz, yasaya uydunuz"

Şapka kaç para bilmeyiz, parası çok mudur?
Komutanım;bunun başka bir yolu, yokmudur?
Hiç kimse sormaz,karnınız açmıdır,tokmu dur ?
"Görün; Saman pazarı'nın yolu yokuşmudur"?

Arkadaşlar hep beraber ,topluca gidelim
Hem de varınca; birlikte pazarlık edelim
Ben sordum,seksen lira çok para ne diyelim?
Bir ekmek beş kuruş,yanında peynir yiyelim

Saman pazarını bilen,adın arkadaşım
"Benim adım Ali" burdan uzak mı ? yoldaşım
"Az kaldı hemen yokuşun üstü arkadaşım"
Şu bakırcı bilir,şapkacı nerde ?candaşım

"Elli metre ilerde,sağdan ikinci dükkan"
Bir kilometre kadar yürüdük dayanmaz can
İkindi vaktiydi dükkana girdiğimiz an
Selamun aleykum dedik,çok yorulduk inan

"Aleykum selam hoş geldiniz ne istediniz"?
"Buraya şapka almaya nereden geldiniz"?
Dışkapıdan buraya yürüyerek geliriz
Hayvanlarımız rehin şapka alıp gideriz

Fiyatını bize şöyle acele işimiz
Helayı da bulamayız gelirse çişimiz
Bu şapka kaç para kardeş kurudu dilimiz
"Siz kalabalık geldiniz seksen dir biliniz"

El kadar bez parçası seksen lira olur mu?
Bizleri bu derde sokanlar huzur bulur mu?
Elimde avucumda ne varsa cepde durur mu?
Ekmek beş kuruş ,şapka hesabı sorulur mu?

Paranı al ,şapkayı alıp hemen giderim
Haydi arkadaşlar alın,acele ederim
Çok şükür yolumuz iniş çabuk geldik derim
Komutan işte şapka ,buda makbuz veririm

"Çavuş Osman Bayramoğlu; merkebini verin"
Vay yalan dünya, buna da şükür uzak yerin
Çok yoruldum,bindim merkebe hava serin
Anamdan emdiğim burnumdan geldi yok ferim

Güneş batacak, yatsıya inşallah varırım
Senin hesabını sormaya, var kararım
Bal, yağ parası gitti ,çok dur benim zararım
"Köylü milletin efendisidir" hep anarım

"Satacağını satar, Allah vermesin keder"
"Alacağını alır,Allah etmesin heder"
"Geceye kalmamak için, çok acele eder"
Yolcuya yol gerek,meraktan kızlarım ne der

Akşam ezanı okundu, Camili'ye geldim
Farkında değilim ,sanki hızlı esen yeldim
Çok şükürler olsun,namazı eda eyledim
Kızlarım!! kavuşmak için ,coşkun akan seldim

Dere,tepe demeden,hep patika gelirim
Daha önceden gidip geldim,iyi bilirim
Allah’ım karanlık yolumu aydınlat derim
Hiç böyle geç kalmadım, eve gece girerim

Kızlarımsa avlunun dışında beni gözler
Dillerinde dualar bunlar ne güzel sözler
"Babamız geldi, babamız geldi" güler yüzler
"Çok merak ettik,nerde kaldın" der ağlar gözler

Merkebime el koydular,tüm paramı verdim
Şapkaya bir servet verip, merkebime erdim
Frenkler bunu giyermiş ,merkeb için giydim
Bu ne ki ! daha ne günler göreceğiz derdim

Bin dokuz yüz yirmi beş yılında , kanun çıkar
Şapka,fötör,kasket giymeyeni , hapse tıkar
Değeri ;on altı bin Türk lira ,cebi yakar
Köyde yaşayan nerden bilsin, hayretle bakar

İstiklal savaşında ,İngiliz'e kanana
Altıntaş ovasında ,istilacı Yunana
Türk'ün ordusu dur bu ,çıktık Yunan avına
Bir şapka için ,eziyet yapılır mı? bana

10.06.2024