SANTEK - Değişim, gelişim Şiiri - Yorumlar

Mehmet Çoban
1967

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Anılarımı noktaladım şu ana
Noktadan çizik çizdim zamana

Çiziğin bir yanı eskim
Çiziğin diğer yanı yenim

Söz verdim kendime

Tamamını Oku
  • Ahmet Daş
    Ahmet Daş 04.08.2009 - 20:53

    Mutasyon/bu ne biçim değişim..

    Bağ bozuldu.
    Bağban öldü.
    Has bahçe de talan var
    Mor menekşe kinli bakar

    Lale..!
    Adını bir devre vermiş,
    Nazlı değil artık lale, dik başlı
    Bükük boynunu kaldırmış
    El yakar.yürek yakar

    Gül ağacı safi diken
    Ne tomurcuğu kalmış
    Ne yedi veren
    Gül bahçesi kan kokar

    Şakımıyor gayri bülbül
    Muhabbeti kesmiş kuşlar
    Martılar çöplüklerde
    Sevişmiyor kumrular

    Hadi,Zümrüdü Anka masal
    Ya, atmaca nerede?
    Kartallar ağıt yakar
    Şahin göz yaşı döker

    Olacak iş değil bu.
    İşin için de iş var
    Sadece değişmeyen
    Kan emen yarasalar…
    Leş yiyen,akbabalar…

    Cevap Yaz
  • Ayşe Yarman Öztekin
    Ayşe Yarman Öztekin 04.08.2009 - 20:35

    Çok derin,değişik ve güzeldi.
    Özümsenerek okunmalı.

    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir 04.08.2009 - 18:19

    kutluyorum hem şiiri hem makaleyi ...daha öncede bir yorumumda yazmıştım sanırım sadece şiirle deyil genel kültür adınada sizden çok şey öğreniyoruz bu ben kendi adıma öyleyim ve özellikle teşekkürler sn abimiz mehmet çoban...saygıyla.
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Ceren Kaya
    Ceren Kaya 04.08.2009 - 18:17

    Harikasın üstad, damladıkça göz kamaştıran değerli kaleminizi kutluyor, ışıltısının ömrünüzce hiç sönmemesi dileğiyle saygılar sunuyorum. Tebrikler....

    Cevap Yaz
  • İnci İnceer
    İnci İnceer 04.08.2009 - 16:51

    1.Kulların kullara köleliği, yani insanların insanlar üzerindeki Allah’a rağmen egemenliği yasaklanmışken.

    2. Ayetlerin özüne ters düşen örfler ret edilirken.

    3. İnsanların düşünceleri ve yaşamlarındaki yanlışlar değiştirilerek, doğrular hâkim kılınmak istenirken.

    Maalesef insanlar, kendilerini değiştirecek ve geliştirecek iken, Allah’tan gelen ayetleri kendilerine göre yorumlayarak, değiştirme yoluna gitmişlerdir.
    *
    Bugün, Ayetlerin anlattığı insani kâmil “mükemmel insan” figürünün dışında Müslüman’dan, Müslümanlardan söz ediyorsak, Müslümanların eskilerini yeniyle değiştiremediğinden kaynaklanmıştır.
    *
    Felsefelere göre, eskiden vazgeçip yeniye ulaşmak aydınlanmaktır.

    İdeolojilere göre, eskiden vazgeçip yeniye ulaşmak özgürlüktür.

    Dinlere göre, eskiden vazgeçip yeniye ulaşmak hidayettir.

    *
    Bireyde eski benlerden vazgeçilmedikçe yeni ben…

    Toplumsalda eski toplumsal törelerin “atalar dininin” yanlışlarından vazgeçilmedikse, yeni toplumlar…

    Asla oluşamayacaktır.

    Kılık değiştirmek, yaşam standartlarını değiştirmek, yenilecek içilecek şeyleri değiştirmek değişim ve gelişim sayıldığında,

    Akıl, kendi köleliğinden

    Aydınlanma özünden

    Hidayet kula kulluklardan kurtulamamış demektir.
    *
    Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir.' demiş Herakleitos.

    Sizin şiirinizin başlığı ve içeriği de bu sözü destekleyen veciz sözler değerinde olup
    çok başarılı anlamlı ve özverili bir çalışma olmuş yine…
    Dikkatle ve zevkle okuduğum çalışmanızın hikâyesine verdiğiniz emek ise bir doğrular silsilesi idi!
    Her türlü takdire değer ayakta alkışlanacak bu çalışmanızı bende ayakta alkışlıyorum Sayın Mehmet Çoban tüm içtenliğim saygım ve teşekkürlerimle…

    Cevap Yaz
  • Mehmet Asisa
    Mehmet Asisa 04.08.2009 - 15:23

    Üstadım beni şiirden çok makale etkiledi. Sizi candan kutluyorum. Bolca istifade ettim. Sizi kutlarım üstadım.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Çobanoğlu
    Mehmet Çobanoğlu 04.08.2009 - 14:50



    Anılarımı noktaladım şu ana
    Noktadan çizik çizdim zamana

    Çiziğin bir yanı eskim
    Çiziğin diğer yanı yenim

    Söz verdim kendime
    Söz verdim geleceğime

    Eskimden yanlışları
    Değiştireceğim doğrularla

    Yenimdeki doğruları
    Geliştireceğim kurallarla

    Yapamazsam bunları
    Egemen olur eskinin kuralları

    Değişimi başaramayan
    Geçmişine köledir her an

    Geçmişine köle kalan
    İnsanlıkta aydınlanamayan


    Değerli insan sayın hocam Mehmet Çoban bu güzel şiirinizi beğeniyle okudum sizi tebrik ederken şu stırlarla
    Krishnamurti şöyle der: 'Dünyayı değiştiremezsiniz, sadece kendinizi değiştirebilirsiniz ve böylelikle de zamanla dünyayı da değiştirirsiniz.'Evrim;zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme sür
    ecidir. Evrim, sadece canlılar için değil, her ortam için geçerlidir. Devrim ise hızlı,köklü ve nitelikli değişikliktir.ruh
    hsal tekâmül,biyolojik tekâmül veya evrimden farklıdır.“Ruhsal tekâmülün sonucu ruhsal olgunluktur,İnsaniKamil
    evresi vardır.Ruhsal olgunluk birçok erdemlere sahipolup kendimizi ve ortamımızı tanıdığımız,ona uyum sağladı
    ğımız ve olumlu bir şekilde yönlendirmeye hazırolduğumuz bir evredir.Bu evrede sanki artık insanların ortak yaz
    gısı gibi süren çocukluk hali sona erir. Ruhun belki de binlerce yıl süren uzun tırmanışı, kendisiyle ve başkalarıy
    la kıyasıya uğraşmasıyla buraya erişir. “ Birey kendi özüne indikçe gerçek benliğine kavuşur ve evrimini tamam
    lamak için devamlı değişim ve gelişim için uğraş verir. Kimse asla, “ Ben artık oldum ve evrimimin sonunageldim
    ” diyemez. Bir insanın, gerçek bir birey haline geldiğini gösteren anahtar kelime; değişimdir.Bu değişim eğer ya
    vaşsa evrim;ani ve köklü bir değişimse devrimdir. Yeniden Doğuş, devamlı değişim evriminin bir parçasıdır. Yen
    iden doğuş sadece ölümden sonra değil, her an gerçekleşmektedir ve vücudumuzda milyonlarca hücre her gün ölmekte ve yerlerini yeni hücrelere bırakmaktadır. Evren ise her an değişmektedir. antik çağ filozofu herakleitos
    un bir sözüdür.”insan aynı nehirde iki kez yıkanamaz.çünkü su sürekli akmaktadır.bu yüzden girdiği suyla çıktığı su farklı sulardır.”buna göre tüm maddeler bir devinim içindedir.bu devinim olmadan varoloş söz konusu olamaz.
    devinim değişimi beraberinde getirmektedir.maddelerin yanı sıra insanlar da değişmektedir.mesela geceleyin er
    tesi sabah için söz veren bir insan aslında sözünü tutmamaıştır.çünkü sabaha kadar geçen süre içersinde değiş
    miştir.bu yüzden aynı insan değildir.Bilgi çağında yaşamaktayız ancak Aristoteles dediği gibi:'Bilgi bir hazineyse
    , uygulanması da bu hazineyi açan anahtardır.'

    Herkes öncelikle kendi evriminden sorumludur. Kendi gelişimini tamamlamamış olgunlaşamamış ve sorunlar içinde yüzen birinin başkalarını kurtarmaya çalışması hiç anlamlı değildir.“Büyük ve üstün bir insan kendikendini
    bulmaya çalışır. Evrim kendi kendini tanımakla olur.”der Konfüçyüs.Gerçek insan, insanoğlunun yüzyıllardan be
    ri biriktirdiği bilgi kütüphanesinden yararlanır ancak hiçbir fikre bağlanmaz , doğrusu diye benimseyip o kendini
    sınrlamaz. O, eklektik bir yapıda birikimini güçlendirerek insanı ve insanlığı yüceltmek için çalışır ve gelişimeye katkıda bulunmayı amaçlar.Gerçek evrensel insan, yaşamını bütün insanların yaşamıyla birleştiren insandır. O, erdem ve bilgi ile sevgi yolundan amacına ulaşmayı düşünür.Her insan içindeki inanci keşfetmeyi bekler. Bilgi her yerde vardır. Nerede insan büyük bir eser yaratmışsa içindeki inançlılığı ifade etmiş;nerede bütünden kop
    arak kötülük yapıp, zarar vermişse ondan uzaklaşmıştır. Evrim, inanca doğru yükselişin ifadesidir. Bunun yap
    ılış hızı ise kişiye kalmıştır.
    En önemli evrim, düşünceleri, yapay sınırlardan arındırmaktır. Denildiği gibi:“Akılsal yet
    ileri kör inançlarla ve dogmalarla sınırlandırmak yerine, objektif algıların sınırlarını, aklının elverdiğince genişlete
    bilmek gerekir.”Bir kaynakta şöyle geçer: “İnsan, evrim aşamalarından geçerken kazandığı aklı kullanabilme ye
    tisi ile görünmeyeni algılama yönünde büyük mesafeler kat etmiştir. Akıl, insanın elinde bulundurduğu tüm yeten
    ekleri gerekli olduğu noktalarda seferber ederek insan ve evren hakkında, ihtiyacı olan bütüncül kavrayış imkânı
    nı ona bahşetmektedir.“ “Akıl da, zekâ da maddenin algılam ürünüdür. İkisi arasındaki en önemli fark, bir başka
    sından akıl alınabilinir ama zekâ alınamaz o insanın kendisine mahsustur .'Akıllı'dediğimiz insanlar ise sahip oldukları zekâyı (kompitor)en iyi kullanabilenlerdir.”Kant, “İnsan, aklını kullanarak sonsuzluğa uzanır.” demektedir. iç çelişkilertimizi ve toplumsal çelişkilerimizi,uzlaşır çelişkilere
    yönlendirmemiz temennilerimle devrime giden yarınlar için....
    saygılarımla
    Mehmet Çobanoğlu










    Cevap Yaz
  • Sinan Karakaş
    Sinan Karakaş 04.08.2009 - 14:32

    Din kişinin kendisi seçmedikçe kendi dini olamaz, kendisinin seçmesi içinde dini incelemesi gerekir ve öylece ya kabvullenip benim dinim diyecek, ya da bana uygun değil diyerek vaz geçecek ve ben de müslümanım siyemeyecek kullanamayacak, ne yazk ki incelem hesaplarına gelmiyopr, inceleseler kabullenip yaşayacaklar güzel bir konu tebrikler.Selam ve Saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Şemsettin Ağar
    Şemsettin Ağar 04.08.2009 - 11:13

    Kaleminizin farkı ortada üstadım.Saygım ile.

    Cevap Yaz
  • Berkay Kur
    Berkay Kur 04.08.2009 - 10:26

    Ellerinize, kaleminize sağlık hocam, büyük emek verilerek hazırlanmış harika bir çalışma olmuş, can' ı gönülden tebrikler, selam ve saygılar.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 26 tane yorum bulunmakta