Sanma Şahım Şiiri - Yorumlar

Yavuz Sultan Selim
7

ŞİİR


256

TAKİPÇİ

Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkane / yâr olur
Herkesi sen / dostun mu sandın / belki ol / ağyâr olur
Sadıkâne / belki ol / âlemde bir / serdar olur
Yâr olur / ağyâr olur / serdar olur / didâr olur

Tamamını Oku
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 20.09.2010 - 16:00

    Celallenen sensin Erohan bey!
    Biz sadece yersiz ithamlarına, haksız iftiralarına ve yanlış telkinlerine ilmi, dini, tarihii makul cevaplar verdik! Sözlerimde bir hilaf varsa, delil ve bürhanla karşılık verip beni ilzam etmeniz gerekir di! Ama siz acziyet gösterip, mesnetsiz iddialarınıza yinelemekten ve muhatabının bu konulardaki dirayet ve ehliyetini bilmeden ona hakaratamiz ifadelerle saldırmaktan başka bir marifet sergilemediniz ki bu edebiyatçılara ve şairlere yakışan bir üslup değildir! Bu ifade tarzı militanca bir tazdır ki bu sayfaya asla ve kat'a yakışmıyor!
    İnsanlar atalarının meziyet ve faziletleriyle müstefid olup, onlarla iftihar ederler, hata ve günahlarından da muzdarip olup esef duyarlar! Biz size atalarımızın sevapları inşaallah günahlarından çoktur hatırlatmasında bulunduk! Kaldıki; 'ÖLÜLERİNİZİ HAYIRLA YAD EDİN!' Diyen yine İslam dinidir.
    Resul-ü Kibriya(sav) Atası İbrahim ve İsmail Aleyhisselamlardan hayırla ve sitayişle bahiste bulunurdu! Teşehhüte oturan her mümin, Resulullahın o, muazzez atalarına ve aline selat ve selam okur! Bunu bilmeniz lazımdır.
    Hangi insanın hatası yoktur ki? Beşer şaşar diyen atalarımız değilmi? Peygamberlerin bile zelle denen küçük hatalara düştüklerini bilmiyormusun?
    İnsanların (mü'minlerin)sevapları, günahlarını geçtiği zaman sorgusuz, sualsiz cennete gireceklerini kur'an ayetleri sarahatle ve dafaetle haber veriyor!
    Demek ki atalarımızın faziletleri, hatalarından ziyade ise onlar rahmet okumamız iktiza ediyor! Yoksa bazı nadanların iftiralarıyla ve haksız ithamlarla onları yargılayıp, mahkum etmek hayırlı ve bilgili hiç bir toruna yakışmaz ve fayda temin etmez!
    Biz burada şiirle alakalı görüşümüzü her zaman beyan etmişisiz ve edeceğiz de inaşaallah! Ama bu bazılarının hoşuna gitsin tarzında bir yorum olmayacak! Her zaman objektif ve insaflı olacak! Çünkü bizler müslüman şairleriz! Şuursuzca va insafsızca yapılan iftiralara karşı çıkmak ta boynumuzun borcudur Erohan efendi!
    Müslüman amelini, fiiliyatını ve kelamını sadece rabbinin Rızasına muvafık tarzda yapmaya mecburdur! Hak takdir ettikten sonra halkların da takdir etmesini asla beklemez! Bütün dünya ona muhalefet etse bile o, hak bildiği yoldan taviz vermez! Bunu da böylece bilesin!

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 20.09.2010 - 14:49

    kısa not=Geçmişime..atalarıma ve büyüklerime saygım sonsuz..sadece şairliğin bir misyonu vardır hani ipe gitmek adına doğru bildiğini söyleme..ne yapayım..bende böyleyim..önce şiir...

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 20.09.2010 - 14:43

    farklı bi şey demedim..işte ortada söz başka..icraat başka..samimiyet ilk şartıdır..şairliğin.kurmaca..yapmaca..uzatmaca..kısaltmaca olmuyorrrr...onlar bile heveslenmişse bu şiir işine saygısızlık addedilmesin sevemedim şiirlerini...şarkıları da eh! işte nedense lüks yaşamların mucitleri ve terennüm edenleri hep borçlu kalacak insanlığa ve insanına..her şeyin yeri ayrı neyse ben sakin olayım..

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir 20.09.2010 - 14:27

    Halk içinde mu'teber bir nesne yok devlet gibi
    Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
    Saltanat didükleri ancak cihân gavgaasıdur
    Olmaya baht u saâdet âlem-i vahdet gibi


    Yukarıdaki dizelerin sahibi Yavuz Sultan Selim Hanın oğlu Kanuni Sultan Süleyman’dır. Devraldığı devlet sınırlarını 14.983.000 km2 ye kadar çıkarmıştır. Buna karşın, sağlıklı bir nefes almayı saltanata tercih eden ruh yapısına sahip cihan imparatorunun bir evladın babasına dil uzatanlar Osmanlı tarihini karalarken açıkçası cahilliklerini, kindarlıklarını ortaya koyuyor ve de kendi asıllarının aslında farklı olduklarının ipuçlarını veriyorlar. Eğer bu aziz milletin evladı iseler içinde bulundukları gaflete acırım.
    Yavuz, padişahlığı sırasında devlet bekası ile uğraşırken hanımına vakit ayıramadığını fark etmiş ve kendisinden özür dileyerek incelik göstermiştir. Hanımı ise büyük bir anlayışla eşine manevi destek olmuştur. Bu gerçeğe rağmen Sultan’a cariyelerle oynaşan, oğlanlarla düşüp kalkan bir imaj giydirmeye , batılı bir ressamın hayalen yaptığı resimdeki küpeyi dillerine dolayarak çeşitli manalar çıkarmaya çalışanlar vardır. Kaldı ki aynı zihniyet Fatih’e de homoseksülelik yakıştırıp iğrenç iftiralardan medet ummuşlardır. 8 yıllık padişahlığı sırasında seferden sefere koşmuş ve dedesi Fatih Sultan Mehmed Han’ın işaret ettiği ikbale milletini taşımak için kendi nefsini bir yana koyarak gecesini gündüzüne katmış ve Türkü şahlandırmıştır.
    Aşağıdaki yazımda anlattığım gibi Osmanlıyı içten ve dıştan yıkmak isteyenlerin kuyruk acısı bu güne kadar süregelmiş, özellikle doğuyu emniyet altına alan, doğudaki Safevileri mağlup edip, Memlukluların varlığına son veren Yavuz’a karşı dinmeyen bir kin gütmüşlerdir. Kinlerinin bir başka sebebi ise Halifeliği Osmanlıya geçirmesinden dolayıdır. Halifelik makamının gereğinden Türkler sayesinde İslamiyet korunmuş ve yayılmıştır.
    Temeli adalete, temiz ahlaka, fazilete, özgürlüğe ve Allah korkusuna dayanan 600 yıllık muazzam hükümdarlık sınırları içerisinde yer alan Türk, Kürt, Arap, Yunan, Sırp gibi millette mensup, Hristiyan, Musevi, Ateşgede, Ateist dahi bu muazzam hürriyetten, adaletten ayırt edilmeksizin yararlanmıştır. Osmanlı’dan sonra Balkanlarda ve Ortadoğu’da kan oluk oluk akmış, Afrika batılıların sömürgesine girmiş ve Osmanlı’ya ihanet eden hiçbir millet rahat ve huzur yüzü görmemiştir. Son elimizde kalan topraklara göz diken dış düşmanlarımız ve içimizdeki hainler yüzünden bugün bile neler çektiğimiz ortadadır.
    Amerika’da bir Üniversitede, Osmanlı yönetimini hakkında eğitim yapan ve cihana sahip olmanın yollarını inceleyen kürsü vardır. Bizler hakaret edeceğimize, kötüleyeceğimize atalarımızın başarılarını örnek alırsak gelecekte hiç değilse ilim, teknik, ekonomi, kültür ve medeniyet bakımından tekrar cihana hâkim oluruz.
    Ben ümitvarım. Bu yazılara takılmayacak kadar cesur ve imanlı bir yüreğe sahibim. Muhteşem bir gençlik tüm dünyaya yayılmış, Osmanlının akıncıları gibi ikbal seferleri yapmaktadırlar. Bu kısır, iftiracı, karalayıcı iddia sahiplerinin yüzleri ve gönülleri içinde bulundukları karanlıkta cebelleşirken, aydınlık istikbale kanat açmış vatan evlatlarımız dünyanın dört bir yanında yaktıkları meşalelerle gözlerimi kamaştırıyorlar.
    Son söz olarak şunu söylemek isterim. “Altın, üzerine sıvanan balçıkla değerinden bir şey kaybetmez.” Saygılarımla…

    Cevap Yaz
  • Lara Açanba
    Lara Açanba 20.09.2010 - 14:26

    uzun yıllar bu resmin kendilerine ait olduğuna inandık ama değil...ne yapalım artık aklımıza bu resim kazınmış olsa da hoş olmasa da..derdimiz değil de..ille şiir bizi rahat bırakmıyor işte..bu kadar işin arasında..illaki dokunacağız mübarek yüzüne şiirin.. resimdeki Yavuz Sultan değil..bu şiir de onun olmayabilir..her şey mümkün artık..padişah şiirlerini nedense beğenmem..bilinçli bir kendini hafife alma telaşı vardır..doğal gelmez bana..tad alamam..padişah olduklarından değil şair olmadıklarından olsa gerek..samimi bulmam dillerini anlayabildiğim kadar...çok azdır..Fatih'in bazı şiirleri biraz hislendirir amma velakin bu iş fetih yapmaya benzemez işte görüldüğü gibi..şiirde fetetmek kaygısı olmasa bile..sinsice fethediverir evreninizi de haberiniz olmaz..
    birazda onlara baya baya sinirlendiğim taraflar yok değil de sırası değil..

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 20.09.2010 - 14:22

    Didâr Olur

    Sanma şâhım...herkesi sen....sâdıkane...... yâr olur
    Herkesi sen.. dostun mu sandın..belki ol... ağyâr olur
    Sadıkâne........belki ol.....âlemde bir.......... serdar olur
    Yâr olur... ağyâr olur...... serdar olur....... dildâr olur

    Yavuz Sultan Selim

    Allah rahmet eylesin yüce hakanimiza...Güldeste siir grubu/mda bu güzel ölümsüz eseri paylasiyorum, bu güzel siiri okuyanlara esenlikler diliyorum.

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 20.09.2010 - 14:00

    Osman bey, şiir remel behrindedir
    dediğim gibi fAilAtün fAilAtün fAilAtün fAilün
    Sığdırmış işte Yavuz Sultan Selim, hata benim değil, ama satranç tarzı
    bildiğiniz gibi, zor bir şey, hata da sayılmaz.
    Dediğiniz gibi son mısra hatasız, harflerin alitrasiyası mükemmel.

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 20.09.2010 - 13:19

    Sizinle razıyım, Osman bey, o yanlışları ben demedim. Sultan Selimin şiirine irad tutyor derdiler. Bu kelimedeki E harfi azeri türkçesinde ə yazılıyor. Önce imale sayılırdı, şimdi kabul olunmuştur. Kelimenin sonunda sessiz harf olmalıydı, olmasa da hata değil.
    'belki ol ağ' kısmında o harfi uzayan harf olmadığı için imaledir,
    Üçüncü dizede de 'belki ol' kelimesinde imale var.
    Ama bizim tartışmamız bu değildi,hangi behrin olmasıydı

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva 20.09.2010 - 12:11

    Osman bey, benim klaviyede şapka yok,uzayan harfleri büyükle yazıyorum.sadıkane kelimesinde her iki a harfi uzuyor, şimdi sözünüz :)
    sA dı kA ne
    fA i lA tün

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 20.09.2010 - 12:05

    Doğan Erorhan denen kendini çok bilmiş zanneden arkadaşım; O ayet-i kerimelerin ilk muhatabı olan Allah(cc)ın Resulü HZ.Muhammed(sav) Her zaman muttaki ve müstakim ecdadıyla övünmüş gelip geçen ümmetlerin ahvalinden ashabına ibretli dersler çıkararak beyan etmiştir! Hatta Müslüman olmayan Kureyşlilerin kurdukları Dar-un Nedve deki bazı müspet teşkilatlara üye olmuş ve islamdan sonra bile zaman, zaman o, gibi teşkilatlar şimdi de olsa yine onlara üye olurdum diye buyurmuştur!
    İslam hiç bir müstakim ecdad hakkında kem söz söyletmez ve müspet olan hiç bir faaliyeti de yok saymaz!
    Yavuz ve Fatih gibi büyük sultanların bütün faaliyetleri belk adalet-i mahzaya göre değildi. ama adalet-i izafiyeye de ters değildi! Onlar her yaptıkları ve yapacakları işin fetvasını mutlaka en yüksek dini merciden alırlardı. Bu hususta Kanuninin meşhur kıssasını(şayet tarihten haberdarsan)der-hatır et!
    Ecdadın yaptığı onca müspet fiiliyatı görmezden gelip, sulh zamanında bol keseden atmak, ehl-i insafın tarzı olmasa gerek!
    Hem sen bilmiyormusun; Ahirette Allah(cc)insanların hasene ve seyyielerinin galebesine göre muamele edecek! Mizan denen terazi onun için kurulmuyor mu? Zerre kadar hayır ve şerrin orada görüleceği ve kimsenin sayinin heba edilmeyeceği ilahi ferman olan Kur'an da zikredilmiyor mu?
    Siz Allahtan daha mı (haşa)adilsiniz ki bu gibi cahilene sözleri terennüm etme cüretinde bulunuyorsunuz?
    Ecdadın bir tek fethindeki elde ettiği sevabı siz ömür boyu çalışmakla elde edebilirmisiniz? Madem dinden örnekler veriyorusun, Biraz da Cihad ve Emr-i bil ma'ruf nehy-i anil münker hususundaki ayet ve hadisleri incele, sonra karşıma çıkıp akıl hocalığı yap!

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 107 tane yorum bulunmakta