Şanlıurfa Şiiri - Osman Bulut

Selametin, sabrın, suyun diyarı,
Hasbihale geldim haberin olsun.
Karşılarken şu günler ilkbaharı,
Dileğim bana da bir yerin olsun.

Toprakların besler bir memleketi,
Var bir Halil İbrahim bereketi.
Çok olsa da bu işin meşakkati,
Yılmaz ziraatçın, rençperin olsun.

Göz gezdirdim eski ismin Ruha'ya,
Suyu bol demekmiş ila nihaye.
Fırat'ın can versin geniş sahaya,
Dev baraj da havz-ı kevserin olsun.

Karaköprü desen akla gelir nar,
Bu gün üretim yok eskisi kadar.
Ağaçların yerlerinde bina var,
Çok çalışmış baltan, keserin olsun.

‘Şelengo’yla nam salmış Viranşehir,
Kara taşı ek Harran’a yeşerir.
Toprak bonkör; on istersin yüz verir,
Yeter ki bu işte hünerin olsun.

Yalnız Halfeti’de biter “karagül”,
Var demek onun da hastası bülbül.
Güzel o her neyi severse gönül,
Meftunu siyahın, esmerin olsun.

Tarımda mükemmel Urfa’nın yeri,
Talimde de yüksek olmalı veri.
Yol karanlık, gideceksen ileri
Elinde bir güçlü fenerin olsun.

Devlet okul doldurmuş dağı taşı
Oku boş çıkartma bunca uğraşı.
Kazanman şart cehaletle savaşı,
Bak hazır cephanen, askerin olsun.

Sıra gecelerin köklü bir adet
Ses, saz, söz üstüne; sohbet, muhabbet.
O demde bulunmak olursa kısmet,
Düşer bana da bir minderin olsun.

‘Nemrut’un Kızı’yla yazmıştı tarih
Yaktı bizleri de Kazancı Bedih.
Arzumuz yüzüne gülsün de talih,
O tarafta yeri hep serin olsun.

Olacaksan bu diyara misafir,
Öğren yemek nasıl, ne ile yenir.
“Acının en tatlı olduğu şehir”
Kıymeti yok balın, şekerin olsun.

Odur lezzet veren, bulgura, ete,
Layık olan o sofrada hürmete.
Onsuz yenmez bir lahmacun, çiğ köfte,
Sosudur kebabın, ciğerin olsun.

Tiryakisi peynir ekmek gibi yer,
Can tatlı diyemem “az da bana ver”.
Olmasın da şu dünyada dert, keder
Göz yaşartan bir tek biberin olsun.

Eski rağbet yok kırmayla, bastığa,
Rastlamazsın tek bir ağaç fındığa (!)
Menengiç fidanı döner fıstığa,
Yeter ki hevesin, becerin olsun.

Göbekli Tepe’nde başlamış tarih,
Her çağda yüzüne gülmüş bu talih.
Nice kavim seni eylemiş tercih
Yüze gülmüş bahtın, kaderin olsun.

Müslüm Gürses, Tatlıses, Sesigüzel,
Bilirim gönlünde yerleri özel.
Üç beş kıta, beyit, bir iki gazel
Nâbî 'den de bir kaç ezberin olsun.

Bende sabır “yok” der onda da vefa,
İki yok ne demek düşün bir defa.
Hiç işleme yok say Nâbî’yi Urfa,
Elinde böyle bir cevherin olsun.

İnanmadı ne görünse gözüne,
Bir son verdi “Haza rabbi” sözüne.
O, bakmadı hiç birinin yüzüne,
Yıldızların, şemsin, kamerin olsun.

İbrahim olurken Halilurrahman,
Nemrut'u tek sinek etti toz duman
Gül bahçesi eyler ateşi iman,
Yeter ki katında değerin olsun.

Sabır Makımı’na in bir dua et,
Gör nerede çekilmiş o eziyet.
Ey insan nedir bu sendeki cüret,
Hoplarsın azıcık kederin olsun.

Huyun, suyun aşıyorsa bendini,
Git Balıklı Göle arıt kendini.
Geçme teslimiyet, sabır bandını,
O iki peygamber rehberin olsun.

Havada enerji taşıyan hatlar
Suda üretilen lezzetler, tatlar.
Toprağın yerine düşmanın çatlar
GAP’ın ustasına aferin olsun.

İstiklal Harbinde yendin düşmanı,
Geç de olsa aldın “Şanlı” unvanı.
Dünya unutur mu 11 Nisan’ı
Kalpte iman, elde mavzerin olsun.

Arap, Türkmen, Kürt, Türk gezer kol kola
Tek Vatan, tek devlet milli parola.
Hedef milli birlik uğurlar ola
Yeniden kutlu bir seferin olsun.

İnsanoğlu hamal, ömür bir şelek,
Bir sağa bir sola gönderir felek.
Dile desen benden yalnız bir dilek
Derim ki şu Osman hemşerin olsun.