İlk defa nağmeler yıkıldı…
Birden dağ deviren yel,
Aldı götürdü beni!
Gözlerimde erguvan bir el…
İlk defa burada hatırladım seni!
Gözlerime mıhlar çakıldı…
Sadece ağlayan erguvandı…
Nerden geldi bu yağmur diye sorma!
Çoktandır kaldı mı; acıların adı, tadı?
Erguvanı alıp götürdü dilsiz bir cadı!
Yazık, ağlayanlar kalıp boşuna ağladı!
Ötede deniz yine gerisin geri çağladı!
Kulağımda erguvanın son nağmeleriydi…
Düşüverip de yandı bu kış akşamlarına?
Bakılamaz yakından giyim kuşamlarına!
Şimdi durup bir yanda ellerini ısırma!
Neden ki kıskanırlar senin pembelerini?
Yine hatırladım çocukça sobelerini…
Bir eskizdi ilkbahar geliverip geçti,
Niçin, gözlerin erguvanın gözlerinde?
Bunda söyle, nisan yağmurunu kimler içti?
Bil ki sen vardın son bestenin sözlerinde…
Yıllar geçmiş olsa da dün gibi taze daha…
Her hâlimde dönüp sığındım yüce Allah’a;
Bil, vardı benim sarsılmaz şükürlerim vardı;
Yaz dönümlerinde de hiç olmasın endişen!
Dercesine hayalime renklerin yağardı!
Sanki erguvandı ıssız ufkuma düşen!
(16.04.2012 14.00-Adana)
Sevinçlere, hüzünlere gül işleyenler; teşekkür ederim...
*
Ve sana döndü yüzünü güneşim
Ağardı bahtımın siyahı
Allanıp pullandı mevsimler elvan elvan ellerinde
Erguvanlar vardı, adın bahardı... ________ Sibel Gökben
*
Pembe hayallerimde yürüyorum onunla…
Ilık elleri okşuyorken
erguvan kokulu saçlarımı,
gözlerimdeki mutluluk
aydınlatıyor karanlık dünyamı...... _______ Emine Şafak
*
Yüreğimin mateminde,
gizlendi sırlar.
Seni görmek vardı,
sana dokunmak,
hasretle sarılmak.
Erguvan...Seni
Sonsuz sevmek vardı. ____ İkinci Dünyada Kelebekler Ölümsüz
*
Kalp çarpıntım başladığında
Yüreğime düştü ilk aşk
Farkına varmadan büyümüşüm
Erguvanlı yıllarda kalmışım
Hayallerimde ki sen Erguvandın şimdi
Gözlerindeki renk lilaydı
Şimdi içimi yakar o koku
her bahar çıka gelirsin.. ______ Nehir Özen
*
..................
...................
Gönül bahçem kuru çiçekler soldu
Erguvan çiçeği büktü boynunu
Ben sana o suya hep hasret kaldı
Bilemedim ben bu kimin oyunu.
............
..............
(Mehmet Ali ÇIBIKLI)
*
Bu yağmurlar nerden geldi diye sormaya!
Yüreğimde ki acıları silmeye,
Yerini erguvanların ıssızlığına bırakmaya...
Gücüm yeter mi çağlayıp akmaya! ______ İclal Yücel (Katkı: A. Tatar)
*
Muamma bir sevda büyüttüm..
Köhne duygular eşliğinde,
Kırmızı bir şal ile örttüm,
En sevinçli gecelerde/
Büyüdü, bunun adı son Erguvandı _____ İsmail Sadi Salcan (Katkı: A.Tatar)
*
Bahar kokan hayallerim vardı
Sağnaklar yaşasa da ıslanmazdı
Gökkuşağı görünürdü rengarenk yağardı
Bir renk vardı adı erguvandı. ________ Canan EREREN
*
VE GELMEK İSTEDİ YÜREK
GECENİN KARANLIGINDA TEK BAŞINA
YIKILDI DÜNYA YOK DEYİŞİNLE
ERGUVANLKAR AGLARKEN KIYINDA ______ Fırtınavadisi
*
bazen erguvan mevsimi yaşar yürek...
en ıssız mevsimidir zamanın...
pembesi ömür boyu silinmez... ________ Nazan Yinanç 2
*
Güzel bir şiir okumayagörsün dilim; açılır gönlümün kapıları... Özellikle bayrıldığım renk erguvamdır, lacivert akşamların sarıdan kızıldan sonra gelişi... Bir çift erguvan renkli gözlerin bakışını anımsarım, sahilde denize karşı bir restoranda. Bir fırtına başlar birden, ne nisan yağmurudur ne yaz; duygu sağnaklarıdır, kar yağar bembeyaz. Ya da, köpükleridir dalgaların gelir sahilleri döver, yayılır boydan boya kumsala. Elimde yarımdır (.....) kadehim, 'fondip' derim bir daha... Yaşamak ne güzel, sevmek ne güzel diye geçer aklımdan, erguvan gözler almadan aklımı başımdan...+..+
Talat Semiz
Arif TatarKayıt Tarihi : 28.5.2012 15:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Beyaz gecelerde… İlk tanyerinde… Sanki erguvandı ıssız ufkuma düşen! Bir de nisan yağmurlarına ağlayan Gülşen!
en ıssız mevsimidir zamanın...
pembesi ömür boyu silinmez... ________ Nazan Yinanç
İlk defa nağmeler yıkıldı…
Birden dağ deviren yel,
Aldı götürdü beni!
Gözlerimde erguvan bir el…
İlk defa burada hatırladım seni!
Gözlerime mıhlar çakıldı…
Sadece ağlayan erguvandı…
Nerden geldi bu yağmur diye sorma!
Çoktandır kaldı mı; acıların adı, tadı?
Erguvanı alıp götürdü dilsiz bir cadı!
Yazık, ağlayanlar kalıp boşuna ağladı!
Ötede deniz yine gerisin geri çağladı!
Kulağımda erguvanın son nağmeleriydi…
Düşüverip de yandı bu kış akşamlarına?
Bakılamaz yakından giyim kuşamlarına!
Şimdi durup bir yanda ellerini ısırma!
Neden ki kıskanırlar senin pembelerini?
Yine hatırladım çocukça sobelerini…
Bir eskizdi ilkbahar geliverip geçti,
Niçin, gözlerin erguvanın gözlerinde?
Bunda söyle, nisan yağmurunu kimler içti?
Bil ki sen vardın son bestenin sözlerinde…
Yıllar geçmiş olsa da dün gibi taze daha…
Her hâlimde dönüp sığındım yüce Allah’a;
Bil, vardı benim sarsılmaz şükürlerim vardı;
Yaz dönümlerinde de hiç olmasın endişen!
Dercesine hayalime renklerin yağardı!
Sanki erguvandı ıssız ufkuma düşen!
(16.04.2012 14.00-Adana)
Degerli eserinizi gül bahcemizde paylasmaktan onur duyuyorum hocam... Saygi ve hürmetler...
TÜM YORUMLAR (67)