Ey Sâlik!
Aşkın dürbünüyle seyrettim yâri,
Esmâ-ül Hüsnâ'dan âbide sanki;
Tebessüm etseydi birazcık bâri,
Muhteşem açılmış orkide sanki..
Nazârı gönlüme mührünü vurdu,
Vuslât ânına tüm ömrümü kurdu,
Ben olanlar bilir karşımda durdu,
Sandım Hakk'a eşsiz kâside sanki..
Mecâzi perdeyi sıyırdım bir ân,
Dedim ki yüreğim doyasıya yan,
Bâki Yâr'i buldum can içinde can,
Mecâzi mahbûbum gûzide sanki..
Fâni dille denmez "Müteâl" olan,
Mecâz pınarından kalplere dolan,
AŞK şerbeti sûzan, içersen solan,
Sonsuzluk formülü, kâide sanki..
Mecâzdan mesâjı gönlümle aldım,
Fâni damlasında ummâna daldım,
Mahlûkat sırlıymış şaşırdım kaldım,
Hakk'tan gelen bir tür vâride sanki..
Aşkla fâni yârda mânâya erdim,
Ondaki emânet, Allah'a verdim,
Gece gündüz yârlı şiirler derdim,
Dâim okuduğum neşide sanki..
Gizli hazineler mahluktan yansır,
Zâhidin gönlünü bağlamış nasır,
Aşktan mahrum imân bilesin kısır,
Mecâz aynasında âkide sanki..
Adem kulun dili tasvirden âciz,
Mutlak bir güzellik söylenmez veciz,
Ne desem O Yâr'in şânına tâciz,
Damarlarda akan mâyide sanki...
Kayıt Tarihi : 11.4.2016 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!