saniye gündüz yıldırım halen, bakanlığı şube müdürü.Çeşitli demokratik kitle örgütlerinde görevli.Onu uzun süredir çeşitli dergilerde ozanlık geleneği,ozanlarla ilgili, kadınlarla ilgili araştırma yazıları ve değişik deneme yazılarıyla tanımaktayız.Şairin ustalar Ataol Berhamoğlu Ruşen Hakkı,Ertuğrul Kazancı Hasan Mercan gibi usta şairlerin görüşleri doğrultusunda Güneş Ay Yalınayak adlı şiir kitabı vardır.şiirleri ve şiirleriyle ilgili bazı yazılar çeşitli edebiyat dergilerinde,cumhuriyet,sabah,radikal,milliyet metropol,özgür Kocaeli,Almanya da,makedonyadaki gazetelernde eleştirmenlerce yer bulmuştur..Berfin Bahar,Kum,Divriği Harman Dergisi,Yeni Soluk bazı dergilerden örneklerdir.Farklı kadın ve şair anlayışıyla karşımızda bazı şiirleri Makedonya, da yayımlanmış arapça ve azericeye çevrilmiş yayımlanmıştır.
Eserleri
Ozanlık Geleneği,Ozanlık Gelenegine Kısa Bir Bakış,Aşıklık Geleneğinde Bade İçme,Aşık Hasan Yüzbaşıoğlu,Aşık Yeter,Aşık Hüseyin Gürsoy,Aşık Muhlis Akarsu,Aşık Nesimi Çimen,Kul Elinden Dil Dertli Dertli,Halk Deyişlerinde Kadın,8 Mart Emekçi Kadınlar Gününde Kadın(Araştırma İnceleme) ,Kişilik Erezyonları ve Kadın,Sevginin Işığı İnsan,Bukalemum Aşklar Riyakar Evlilikler,insanlık suçu vb.deneme yazıları
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok begendim tebrkler