Dil ne bilir özün, derdi, hikmeti,
Sandın ki nimetler yalnız zahmeti.
Ne toprak, ne yağmur verir nimeti,
Ekmeği buğdaydan, arpadan mı sandın?
Güneş ısıtırken âlemi sarar,
Ay ışığı geceyi sessizce arar.
Ne vakit dolar gün, kim hesap tapar,
Vakti, saatleri yıldan mı sandın?
Her yaprak titrerken rüzgarla uçar,
Bir damla yağmurda rahmeti saçar.
O isterse kurur, isterse açar,
Çiçeği topraktan, daldan mı sandın?
Dağları yücelten, denizi taşır,
Her düzeni kuran, her nefes aşır.
Görmeyen gözlere hakikati taşır,
Görmeyi sadece gözden mi sandın?
Az veren de O’dur, çok veren de O,
Dilerse dar eder geniş yeri de.
Her kapıyı açan tek bir anahtâr,
Kaderi şanslardan, faldan mı sandın?
Ne varsa âlemde her biri sırdır,
Her adım, her nefes bir yazı gibidir.
Kul çalışır amma hüküm O’ndandır,
Başarı çabadan, elden mi sandın?
Gördüğün her lütuf, duyduğun her ses,
O’nun işaretidir, bir hikmettir nefes,
Ne varsa var eden tek bir heves,,
Hayatı yalnız insanla mı sandın?
Kayıt Tarihi : 6.3.2025 18:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!