Sandın
Dünyayı bilmek kolay mı sandın?
Başına gelen olay mı sandın?
Bin vadi altın verilse bile
İnsanoğlu sen doyar mı sandın?
Sahte kimlikler, maskeli yüzler
Hep keşmekeşte yokuşlar düzler
Yalan oynaşlar sahte gülüşler
Dostum! Dostunu onlar mı sandın?
Hani kırık kol yende kalırdı
Namert kaçsa da namert dayanırdı
Söz namus gibi mahrem kalırdı
Kendinden kaçmayı hayat mı sandın?
Zaman değişmiş ‘gündem’ diyorlar
İnsana bilmem ne ‘birey’ diyorlar
Andolası asra ‘süreç’ diyorlar
Boz bulanık suyu berrak mı sandın?
Aleme yön verir bazen kimisi
Mahkum sayar kendine herkesi
İnsandır fakat bunların hepsi
Yıldızlar da kayar baki mi sandın?
Ey nefsim ne kolaymış güzel sözler
‘Söz’ de ‘eylem’ de başkayız bizler
Dövülecek korkarım bir gün dizler
Hesaplar kitaplar uzak mı sandın?
Ne yana dönsem aynı temaşa
Ekranda, sokakta ayrı kargaşa
Bir cadı kazanında gel de yaşa
Bal tutan parmak tatsız mı sandın?
Modernist, bilimsel, gelenekçi
Tarihselci, köktenci, sentezci
Anlamadım kim son kim birinci
‘İlk adın’ sana yetmez mi sandın?
Sanma sözlerim hepten aleme
Ne kadar yazsam gelmez kaleme
Böyle söyletsem elbet dilime
Sen beni cümleden gayrı mı sandın?
Söyle ey okuyanım –yazanım
Yetmiş iki dalda gezip tozanım
Hesaplar üstün de hesap bozanım
Suskunsak eğer koyun mu sandın?
Kapanmaz yara nedametle, nazla
Çokla yetinmeyen, sevinmez azla
Ömürler erirken baharla yazla
Dört mevsimi dört asır mı sandın?
An gelip söz ölse, yazı ölse
An gelip ateş olan köz ölse
Yaşarken ölen ozanlar ölse
Umutları sen ölür mü sandın?
Bakma dertliyim kederim aşmış
Bilsen yüreğimi neler yakmış
Kalp titrer bir gün göz yaşarırmış
Söyle kalbini taştan mı sandın?
Kayıt Tarihi : 12.1.2017 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!