Ne kadar güzel, ahşap işçiliği eski sandığın
Tamamı sandıktaydı, bize bıraktığı varlığın
Naftalin kokusu sarar etrafı dedim içimden
Gül kokusu yayıldı, etrafa sandığın içinden
Saklamıştı, sevdasını bir sır gibi sandığına
Kat kat kenarı işlemeli yazmaların arasına
Tek tek açıldı, yedi kat işlemeli yazmalar
Çıktı ortaya renkleri sararmış mektuplar
Ortaya saçılan annemin annesinin sevdası
Bu benim hiç tanımadığım nenemin mirası
Şimdilerde öyle çabuk tükeniyor ki sevdalar
Yaşadıklarına sevda demekten utanır oldular
Yıllar yine de izlerini bırakmıştı, mektuplarda
Yaşanmış bir sevda vardı, yıpranmış kağıtlarda
Annemin sesi titriyordu okudukça ıslandı gözleri
Üç kardeş bizde annemle yaşıyorduk aynı hisleri
Öyle naif, öyle ince tarif edilmişti ki duygular
Anneannemin yerinde olmak istedik biz kızlar
“Dün yanımdan geçerken gül cemalinizi gördüm”
“Eğer izniniz olursa desti muhabbetinize talibim”
Nenemin cevabı belli ki müspet olmuştu dedeme
Dedem aşkını yazmak için sarılmıştı kâğıt kaleme
O yıllarda aşıklar, ince ruhlu kibar birazda şairmiş
Yaşanan aşklar, edepli hayalı gerçek aşk gibiymiş
Sevgilinin sacının bir teline bir ömür verilirmiş
Verdiği mendilin arasında göğsünde gizlenirmiş
Sandıktan çıkan sevdalar aramakla bulunmaz ki
Dedem gibi bir aşık bizimde karşımıza çıkmaz ki
Ne eskiler kaldı, nede eski sevdalar günümüzde
Dinler olduk sevdaları anlatılan eski hikayelerde
Aşikâr etti bir sandık daha sakladığı sevda sırlarını
Sana söz koruyacağız bıraktığın sevdanın mirasını
Sebati Manav 30 Ekim 2025
Kayıt Tarihi : 3.12.2025 15:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!