içine önce donuklaştırdığım
renkli halimizin en mutlu olanlarını;
seni beni koydum.
Üstüne yılların eskitemediği
o yazın kumlarıyla dolu
aşk çiçeklerini yerleştirdim.
Sonra
bir baharın ilk aylarında açan
lavanta kokularının sindiği
mektuplarını usulca bıraktım.
Ardından,
doğmuş olmamın verdiği cazibeyle
yolladığın hediyeleri
ilk günkü haliyle koydum.
ve dahası nadiren de olsa
yazdığın beni anlattığın aşk dizelerini
odanın orasında burasında unuttuğun
ya da mahsustan saldığın gözyaşlarını
her gece sarılmadan edemediğin
pofuduklarını alıp
doldurdum sandığımı...
En sona kalan bendim;
içine girip dipsiz dehlizlere atılası...
Ellerimden de
dudaklarımdan da
kalbimden de
kurtulmanın anı.
Hepsini sandıklayıp,
derın çukurlar kazıp,
ebede dek gömmekti maksadım.
sandıklarım,
aslında sen ve ben iken
ben bizi sandıkladım
kör kilitlerle gem vurdum,
açılmasın diye muskalar yazdım üstüne.
Küflensin diye nemlere haber saldım, çürüsünlerdi dileğim
ki sen ve ben ölene dek sandığım açılmasındı maksadım.
Kayıt Tarihi : 27.1.2017 13:36:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Özcan Yasdıbaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/01/27/sandiklarim-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!