Sandıklardan çıkış Şiiri - Hamza Aksaçlı

Hamza Aksaçlı
24

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sandıklardan çıkış

Kırmızı bir şey doğuyor ellerinden
Bu ömür yolculuğunun bir tutamağı yok
Sabahlarının sana imtihan, bana armağan oluşu
Ve gözlerinde okunması bir şairinin asaletinin
Eski bir kapıdan geçip geliyorsun, süslü mamur bir kapıdan
Bense ayakkabılarında yürümek istiyorum
çünkü bu kendinden kaçmanın tarihçesidir
Ve "bak sen oldum" demenin şaircesi
Yorulmakla var oluyor dizlerim bir kez daha

Sandıkların içinden arınmış çıkıyorum, merhaba diyorsun
Bir resme bakıyorum, geyikler vaveylâ kaçışıyor
Saat kulesi altında tüfekli muhafızlar
Yerli yersiz taş evlerde sonsuzluk yanılgısı
Duvarlarında sarmaşık çiçekleri gezer
Üçüncü sayfaya geçmeden bir deliyeyazarın gezdiği gibi saçlarında

Bil ki bir veda önce ağzından ayrılır gidenin,
geride küle dönmüş anıların kurşuni rengini bırakarak
Çıkmaz sokakların ilk çıkmayanı kendisi olduğu gibi
Uzun gece önce penceresinden ayrılıyor sabahı bekleyenin
Sokakları önce çocukluğun yalınayakları terkediyor

Görkemli bir kaleye sığınıyorsun
sen çarşılardan geçip, sen de herkes gibi çarşılardan geçiyorsun
Sapkın bir düşünceyi avuçlarından çiviliyor çocuk gözümün önünde
İçine akıtıyor yaşlarını, uzak yakın sularda derin sessizlik

Sen güçlü bir çocuksun,
yenilsen yaşama sevincini bırakmazsın yenilgiye, bilirim
Ölçüsüz iner yüzünden bahar
Benimse yeşil bir minibüs gibi hiçliğin ortasında,
umutsuzluk kum taneleri olup birikir etrafımda
Delilik de övülürya, sen de övülürsün
Yüksek olduğu gibi bulutlar, içleri boş olduğundan

Hamza Aksaçlı
Kayıt Tarihi : 28.11.2021 02:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hamza Aksaçlı