O yıl Bostancı sahilinde batmış bir kayık görmüştüm kıyıda, gövdesi yarıya kadar denize gömülü, ne tam batmış, ne de suyun üzerinde kalabilmişti.
Yorgun ve bitkin duruşuyla sesiz bir şarkı fısıldıyordu dalgalara.
Uzun uzun seyrettim onu ve güneş batıncaya dek dinledim o hüzün dolu melodiyi.
Ne kadar da çok benziyorduk birbirimize …
Aylar sonra yine o sahildeydim. Nerededir şimdi kimbilir diye düşünürken gördüm onu, halen oradaydı, gövdesi betonlara gömülmüş ama batmamıştı.
İnsanların onca sevinciyle, onca acısıyla binlerce insanı üzerinde misafir ederek yaşamaya dair en güzel şarkıları mırıldanıyordu şimdi.
Evet biz birbirimize çok benziyorduk…
Yüreğimdeki şarkıya kulak verdim o an ve bıraktım kendimi o kokunun büyüsüne. Batan güneşi, denizin dalgalarını, yakamozların dansını seyrettim bir süre. Ardından gözlerimi kapattım. Rüzgar gelip yüzümü, sonra saçlarımı okşadı, içimde tuhaf bir serinlikle ürperdim. Üşümek değildi bu, bu içimdeki çocuğun alkışları, bu mutluluk belirtileriydi...
Tatlı bir sersemlik içinde üzerine bol limon sıkılmış bir kaç midye dolması getirildi masama. Yemek yemeyi unutup yıllar sonra yenilen ilk lokma tadında zevkle ve mutlulukla yedim ben o midyeleri. Evet, ben mutluydum…
Duyduğum o şarkıyı herkes duysa, herkes benimle birlekte söylese keşke
diye geçirirken aklımdan ince belli bardaklarda tavşan kanı çaylarda geldi ve içim öylesine ısındı, öylesine coştu ki, sevinçten ağlamak, koşmak, zıplamak ve bana o anları yaşatan tüm insanlara bağıra bağıra içimdeki sevgiyi haykırmak geldi.
Mutluydum
gülümsüyordum
acıları ardımda bırakıp
yaşamaya başlamıştım artık ben…
Ben içimdeki çocuğa dokundum o gün
ve onun için yapmam gereken tek şey
hayallerimi
gidip
bulup
getirip
onun önüne sermekti…
(2003-2005)
Mine GülKayıt Tarihi : 7.9.2008 04:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!