Kuşlar..Ahh..kuşlar, küstüm size
Konmayın bundan sonra pencereme
Yıllardır bakıp gözlerime
Yürüyemeyeceğimi bile bile
Yalan söylediniz bana, niye? ...
O saf çocuk değilim artık,
Büyüdüm hüzünlerimle
İnanmıyorum oyalayan sözlerinize
Bir kız geçerdi her gün kapımızın önünden
Yasemin kokardı sokak, her geçişinde
Adı Bahar mıydı ne?
Saçları örgülüydü, başı önünde
Bilirim, anımsamaz beni
Bir kez bile bakmamıştı ki yüzüme
Hep ben bakardım
İçin için yanardım
Neylersin gönül bu, tanır mı engel?
Engel sadece bedenimde
Söz geçiremedim bir türlü sevdalı yüreğime
Sevdim işte
En çok onun için istemiştim yürümeyi belki de...
Söyle dostlarına lütfen anne:
Acıyan gözlerle bakmasınlar sana / bana öyle
Hiç ister miydim en güzel yıllarını sürüklemek
Sandalyemin tekerleklerinde?
Sormadılar ki alırken bacaklarımı
Seçme şansım yoktu
Hayat, bahaneydi aslında bana, bahane
Bilmez miyim?
Bir avuç can kırığıdır artık yüreğin
Engelimle, yaşamını engelledim
Özür dilerim, çok özür dilerim anne…
03 Aralık 2010
Naime ÖzerenKayıt Tarihi : 5.12.2010 00:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ÇOK DUYGULANDIĞIM BİR YORUM: Kimden: LaleM_64 (Bayan, 47) Kime: Naime Özeren 1 Tarih: 08.01.2011 13:55 (GMT +2:00) Merhaba sevgili Naime hanım, bu şiiri gecenin bir vakti okudum.. o sessizlikte, kendi iç halimle.. ve o anda bütün duygularım şaha kalktı sanki.. ben ve eşim bedensel engelliyiz.. eşim koltuk değneği kullanıyor iki taraflı.. bense sol ayağımdan çocuk felciyim :)) siz özürlümüsünüz bilemem ama özürlü bir insanın duygularını taa içinden nasıl çıkardınız hıı? bu nasıl bir başarıdır.. insanın empati kurması ile bir alakası olamaz diyorum bu başarının.. tekrar tekrar sizi canı gönülden kutluyorum sayın üstadım.. sağlığınız ve huzurunuz hep sizinle olsun.. davetinize ise çok teşekkür ederim.. canlı olamasa da buralardan sizleri takip etmeye çalışıyorum.. Ve ben de diyorum ki: 'ENGELLERLER YETER Kİ YÜREKLERDE OLMASIN DOSTLAR' Her sağlıklı insan aslında bir engelli adayı olduğunu unutmamalıdır.Asıl engel, onları görmezden gelen vicdanlardadır.Engelli dostlarımızın yaşam şartlarının çok daha iyileştirildiği engelsiz bir dünya dileğimle... 3 Aralık Dünya Engelliler Günü...Yaşamda pek çok şeyi engellenmiş birilerine yılda bir gün, göstermelik anmak ta ne? ... ŞiirTiyatrosu Grubumuzla engelli dostlarımızı unutmadığımızı, hep onların yanında olduğumuzu, duygularını paylaştığımızı götermek adına bir sunumumuz olacak.Bu şiirimi kendilerine engelli dese de yürekleri engel tanımayan o güzel dostlarıma armağan ediyorum.... Not: Ş. T. Gurubumuz pek çok şair, yazar, eleştirmen,tiyatro sanatçısı, ses sanatçısı ve sanata ilgi duyan çeşitli meslek gruplarından dostların katıldığı amatör bir topluluk....
![Naime Özeren](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/05/sandalyemin-tekerleklerinde.jpg)
Yüreğinize kaleminize sağlık öğretmenim. Çok hüzünlü bir şiirdi...
Kutluyorum sizi...Sevgilerimle...
Duyarlı yüreğinize ve kaleminize sağlık Naime Hanım..Kutluyorum sizi.
Saygı ve sevgilerimle...
Beni en çok etkileyen onların ağırbaşlı, kaprissiz ve uyumlu tavırları oldu... Arkadaşlarının yaptığı şımarıklıklara hayretle bakarlardı. Kendilerinden istenen hiçbir şey için mazeret üretmezler, ellerinden geldiğince emek harcarlardı.... Kısacası çok güçlüydüler....
Bu öğrencilerimden biri hiç unutamadığım Şükrü'ydü...
Lise birinci sınıfta öğrencim oldu ilk kez... Ağır spastik engeli vardı... Zor yürüyor, ellerini de kullanamıyordu. Ailesi okuması için her şeyi yapıyordu. Okulun bahçe duvarına bitişiğindeki evi, Şükrü çok yürümesin diye satın almışlardı. Annesi onu sınıfa kadar getiriyor, çantasını ve giysilerini taşıyordu...
Çok başarılıydı Şükrü... Keskin ve pırıl pırıl bir zekası vardı... Elleri çenesinin altında kilitlenmiş olarak bürün derslerini hipnotize olmuş gibi izlerdi, ve bütün işlemleri zihinden yapardı.
Seviye üstü öğrencileri ölçmek için zaman zaman zor sorular çözerdik... Bir dil bilgisi dersinde yine öyle bir örneği tahtaya yazarken, 'kim çözebilir' diye sordum sınıfa... Kısılmış gözleriyle ayağa fırlayan Şükrü, 'ben çözerim öğretmenim' dedi. Bu ani hareketiyle beraber elleri çözüldü ve yanındaki arkadaşının suratına tersten okkalı bir tokat indi...
Sınıfta bir anda hayat durdu... Arkadaşı büyük bir olgunlukla yerinden kalkıp onun ellerini kenetlemesine yardımcı oldu, Şükrü o nada kıpkırmızıydı. Çok özür diledi, arkadaşı onu öptü. Şükrü söyledi ben çözdüm, kusursuz bir cevaplama oldu...
Her sınavına jokerle alırdık Şükrü'yü.... Bir Fizik sınavına denk gelen joker MF bölümünde son sınıf öğrencisiydi. O soruyu okuyor, Şükrü'^nün söylediğini yazıyordu. Bir anda Şükrü öğrenciye koluyla vurdu, 'sil onu, ben öyle demedim' dedi... Öğrenci yavaşça kulağına eğilip bir şeyler söyledi... 'şükrü çok sinirlendi ve 'bana acımanı istemiyorum, doğru olmasa da benim dediğimi yaz. Ben hak etmediğimi istemiyorum' dedi.
Aynı yöntemle girdiği sınavlarla Uludağ Üniversitesi'ne girdi ve dönem kaybetmeden mezun oldu....
Bu çok güçlü özel insanları saygıyla, sevgiyle kucaklıyorum...
Bu duyarlı yaklaşımınızla kaleme aldığınız şiirinizi ve sizi kutluyorum Naime Öğretmenim.... Sevgilerimle...
Ve on yıl sonra bu programda sahnedeydi...Şarkısını söylemeye başlamadan önce ayakkabılarını çıkarttı, Yerden gelen titreşimleri alması gerekiyordu. Arkasında iki enstrüman çalan kişi daha yerini aldı.
Ve evet işte elinde gitarı, kendi bestelediği şarkıyı söylüyordu. I just tried / sadece denedim. Muazzam bir ses...her kelimesi yüreğe vuran bir şarkı sözleri... ve herşeye rağmen mutluluğun taştığı ezgiler... Sonuçta; salon ayakta alkışlayanlarla yıkılıyordu ve özel kararla ilave eleme turlarına katılma durumunda kalmayacağı şekilde istisnai olarak yapılabilinen bir uygulama ile bu duyma engelli kız direkt finale taşındı. :)) mandy harvey ..Tabii ki sulu sepken biri olarak Mandy'nin başından aşağı konfetiler yağarken ben de onunla ağlıyordum...
Ama ya bu tedavi imkanlarını uygulayan ünitelerin sayısının yaygın olmadığı ve kontenjanlarının çok sınırlı olduğu ülkemdeki engellilerin, yeniden hayatlarının kıyısından köşesinden tutma imkanları...Yüzde / binde kaç ihtimalleri var..ne kadar şansları var... Mandy gibi mutlu oldukları şeyleri yeniden yapıyor olabilecekleri tedavileri ve destekleri alabilecekleri yerler kaç tane var... Devlet bütçesinden karşılanmayan özel eğitimi verecek uzmanların sayısı bu kadar azken ve saat bedelleri bu kadar yüksekken kaç kişi bu tedaviyi kendi imkanlarıyla finanse edebilir...Veya şiirinizde de özellikle en çok hoşuma giden yerde belirttiğiniz gibi
Söyle dostlarına lütfen anne:
Acıyan gözlerle bakmasınlar sana / bana öyle
Hiç ister miydim en güzel yıllarını sürüklemek
Sandalyemin tekerleklerinde?
Bir can, kaç ezen bakışı kaldırabilir ve yaşamaya devam edebilir ki... Kim engelli olmayı ister ki... Ne bu nları yaşamış olmayı ne de etrafındaki sevdiklerine yaşatmış olmayı kimse istemezken...niye bin bir milyon kere daha onları bakışlarla ezip engel kazıklarını yüreklerine çakarlar ki...
Bu anlamlı şiirinizi kaleme aldıran yüreğinizi ... bu günü unutmayan fikrinizi zikrinizi......Yani böylesi bir naiflikte güzelliğe sahip olan sizi.. canı gönülden kutluyor ..sevgi ve saygılarımı gönderiyorum..
TÜM YORUMLAR (125)