Sandalyem, vernikli tahtadan,
Sallanır durur, bıkmadan, usanmadan.
Beni anlayan belki tek odur.
Odamın en diplomatik köşesinde durur.
Ben her akşam Asude'ye yazarım,
Sallanışına kayar çoğu kez nazarım.
Ben Asude'yi beklerim gece gündüz,
Sandalyeme eklerim bol bol pürüz.
Ve ben ağlarım Asude'ye,
Sandalyem sallar beni, bir ileriye bir geriye.
Sandalyem, çatlak oturaklı,
Tarar beş parmağımı, kalın taraklı,
Benim dert ortağım odur,
Odamın en sıcak köşesinde durur.
Sarar sırtımdaki onca yükü,
Beni anlayan sadece odur çünkü.
Ben beklerim yıllara inat,
Sandalyem benden daha hamarat.
Ben Asude'yi anlatırım durmadan,
Bırakmaz beni sandalyem, cama hayalin vurmadan.
Ve ben ağlarım Asude'ye,
Sandalyem sallar beni, bir ileriye bir geriye.
Sandalyem, dededen hatıra,
Dil olur sandalyem her bir satıra,
Benim hayat emaremdir o,
Gelmem değilse, zemin dâhil, hatıra,
Neye serzenirsin bilemem,
Müstahak değilsin korkma, kör bir satıra
Kayıt Tarihi : 2.12.2010 10:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!