Ey garip sandalcı, al götür beni çok uzaklara .
Kimsenin olmadığı, mavilere,
derinlere, deryalara götür.
Götürki uzaklara, kimseler görmesin, bulmasınlar beni.
Yavaş yavaş çek kürekleri, son defa seyredeyim iskenderunu .
Uzaklaşırken bu şehirden, dalğa sesleriyle hayalini kurayım.
Ne olur sandalcı senden ricam, hiç soru sorma sen beni götür.
Sakın ha, hiç kimseye söyleme, beni götürdüğün yeri.
Anlam kalmaz söylersen gittiğimiz yeri
Hatda ulaştığımız zaman,
maviye, derinlere, deryalara.
Sen beni ellerinle, at denizin en en derin yerlerine
Sakın acıma sandalcı,
Benim akan göz yaşlarıma.
At beni denize dönüp bakma kurtarma
Hatta görmezden gel
görmezden çırpınışlarımı
Bunca kürek çektin, dönelim diyorsunya
Yok yok imkan yok geri dönüşüme.
Anlat anlat diyorsun ne anlatayım sana,
Konu çok uzun uzundur sandalcı.
Ne oldu gözlerin doldu birden, ağlıyormusun.
Yoksa çokmu acıdın, benim bu parçalanmış halıma.
Hadi ulaştık hakkını helal et helal et be sandalcı.
Vakit geldi, zaman doldu Elveda elveda ben gidiyorum, Bak şimdi yavaş yavaş Ardımdan ağlama üzülme
ne olur ne olur sandalcı...
YUSUF ÇOLAK
20-05-2020
Kırıkhan Hatay
Kayıt Tarihi : 28.4.2024 22:02:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Herşeyden bıkan bir adamın bir sandal kiralamasıyla hayattan kurtulmak için sandala binip denizin derinliklerine kendini bırakmasıyla başlayan bir serüvenidir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!