Adüv sadmelenmişti
Art artaydı sarsıntılarla birden
Burada neden bulunduklarını arsındılar
Çaresizce, umutsuzdaydı; şaşkın müstevli
Saldırısı kâh oraya, kâh buraya öylesine verevli
Ey can! Bilmelisin ki şunu
Uçuracaksan kafes kuşunu
Gün dönümleri, zamanındır bir bölümü
Evde de bulursun; ne ararsın yadlarda ölümü
Umarsız, akılsıza göz yumarsız oynayışla
Kahramanlıkla yiğitlik bilmişsen tarihi
Mezar taşları değil, uygarlıktır sarihi
Kadim değildir, günde olmayışı ile edimlerin
Bak toplum derle söyleşir akli nedimlerin
Sanma ki pusat kuşanışla olur; ha o, ha bu
Etnikçe, ırkının kimliğiyle ölümlerindir, tabu
Bunun içindir ki bir zamanlarca olan
En önemli adımlar olmuşken yasan
Şimdi olmuştu; olmuştu şimdi tasan
Şafak düşmüş
Gün yüzünü düvele küsmüştü.
Düşmanın, hasetten ektiği böl yönet haresi
Her biri bir kimlikle, krallığını ilan eder karesi
Olur, yarında; toplumların canlarla, bilmezlik yaresi
Dündü, ganimet ihsasıyla köslere vururken
Bulur karşında; âlemi yaman, dilerken aman
Canın değildi, kanın değildi, bizle alıp verirken
Ne olmuştu da, doğumla değil ayrılık, siyaseten
Demokrasi, hak, hukuktu; bu gün durup dururken
Geçmişle biçime takılıp da, bütündeki karayı
Dünü sorarsın, görmezden gelip de çarayı
Özü görmeyip de tartardılar, ol etnik yarayı.
Her değişmiş özün yansımasıdır biçim
Özler değiştikçe değişmedi mi, sözler?
Ölümsüzlük edişle biçim, etnitiseyi ölümle içim
Kalmış mı bak tarihe, çevrenle etniğini seçim
Asla bu değildir evrende, birlik ve dirlikle geçim
Bir Kerem, bir Aslı duygusu gibidir
Tükel içinde özel ilişkin diktir senin dağıntın
Aşktır, özel oluştaki genel bağıntın
İyi olacakla tümeldeki yara
Tırnak çekilecektir özelde, düşünme kara kara
Zulüm de başarır, gülüm de
Lakin aman geçer, zaman seçer
Her başarı hak değildir
Geçmişe çözülen bu başarılar
Kafalara zer edişle tak değildir.
Bre nedam, tarihi okuyamaz adam
Koftur anlayışın, etnikçe tarihi zanlayışın
Bellemişsen; etnik krallar, prensler savaşı
Böylesilerdir aklın, ziyanladır yavaşı
Yolu uygar insanlığa geçmez, kolu bütün olanı seçmez
Böyledirler sanan kadimin, kafasını döver nadimin
Amanı geçtikten sonra, zer değildir zamanı
Can çekişirsin, meyus oluşa vah der, yamanı
Hey, suretlere düşmüş insan
Günün yolsuza, omuzun solsuza düşmüşse
Olacağa değil, solacağa bakar, sevinişe akar!
Biçim vermekle, ölüm sermekle; akıl sevinmez
Araba şekli vermekle; ölü suretlerin özü devinmez
Ben sana yanarım sevda
Sen kime?
Uygarlık temelimdir; geçmişim
Uygarlık maziyle aynı, tümden de gayri
Olmayanlarla yükselirim de
Geri bildirişim dışında, bakmam terkime
Aslolan pisipisine bedele, denk geliş değil
Neye bedel oluşu bil, saygıyı coş la koş eğil
Akılsız baş
Söyler taş
Soyum insan
Koyum insanlık
Doyum üretimse
Tarih bilincinden
Yok, olunca yurttaş
Kendilikten akara, ortalamaya bakara
Bir bereket böyle kurulur
Sevdası akmışsa dile
Afradan tafra olmaz
Ya sellenir, ya dellenir; sonra durulur
Öyle de olmuştu
Kontrol ederken düşman
Kendini kontrol altında buluşla
Şimdi ettiği ile çok pişman
Sular daim zalimden yana akmıyordu
Akış; zulmü de, gülümü de gözetmez
Hiç, akışı geri çevirmeye de söz etmez
13.07.2011
Tümel, tükel, genel, külli: Varlık tikel niceleyişlerle, tümellerden oluşur. Ne var ki anlaşılması, kavranılması ve sürüp gitmesi için, tikelliğine başvurulmayanı anlatan kategorik bir ulam.
Çara: Doğum başlayacakken gelen, gebedeki sıvı akıntısı.
Kayıt Tarihi : 21.7.2011 09:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/07/21/sancim-solumda-bereketi-kolumda-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!