desem ki: istersen kapat üstüme yanmış bedenleri.
desem ki: içten olsun yağmurun sesleri.
desem ki: birikilmiş şiir şehri sağır oldu.
desem ki: ağlıyorum sıcak kanı.
durup durup usuluca eski şarkımı mırıldanıyorum
kullağımın zarı patlayana kadar okşayıp rüyamı söndürüyorum
sonuç: çırpınmamaktan kaçmak için ölüyorum
yorum için yontuyorum yoruluyorum yolum!
sonra ben, sonra temellerim kanatsız ellerim
yine bir başka diyarda pes ediyor
saat durmadan çareyi tıkır tıkır gövde çıkarıp bir başka kanala satıyor onu
kuduran kutuplar her hecede aşkı öperken bölüyor
sözü son söz için vakiti insanlara bağlamaya çalışmak için
kendisinden kurtulup “millet” ağzına silik silik can çekişmeğe adanmış zaman gibi
kendini güvercinlere doyuruyor
çöküp - çöp olup ardından kaçtı rüya, sonum
yine ben peşinden koşarken - tanrı şelalede
çöküp gündüz şefkatini sattı maskemin sinir hücrelerine
de ki: anlamım beni terketmesin.
ağlamıyorum bu gece tek ruhum zorluk içinde iç kısmım
bu rüyanın veda töreninde kaybettiğim parmaklarımı yine de
sızıntılı sızıntılı güçlük çeken bir bataklık gibi beklerim,
yalan
yarınlarla bulutlarla durduk hani
ülkemin güzel parçalarına sarıldıydık
bir yanım yurt içi diğeri ise ezik bir gece
kinli bir gecede darmadağın bir yangın çağrıdayken..
yeryüzünde güzellik olmadığını da biliyoruz nasıl olsa..
de ki: taşlar arasında yanıldım.
de ki: ayrı zamanın ayrı hayvanlarına yem attık.
de ki: hep gözlerine vuruldum.
de ki: duyulsun.
(03-05-2005)
Kayıt Tarihi : 3.3.2007 23:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)