Tükenişlerle kaybolduğumuz bir yaşam labirentinin aşkı gizleyen dehlizlerinde
Umutlarla yıkarız kırışan yüzümüzü, sevdayı yaşamak günlüğü dolar önümüzde
Bekleyişlerin harmanlarında hüzün savrulur, susmayı da öğreniriz gönlümüzde
Sancılı mevsimler birikir ruhumuzda, adımlarız kaçışları kavuşmayı çok istedikçe
İçindeki küskün çiçekleri çiğnemeden, ruhundaki bekleyiş nöbetlerine varlığımı sezdirmeden seni, sarmak, ellerindeki veda terkine kapamak yorgun avuçlarımı. Yangın saatlerine aldırmamak, ölümü bekler gibi seni beklemek, tersine çevirmek yaşanmamış saatleri. Her gün kıymıklarla bölünen bir yüreğin sağanaklarından arınarak bir tek seni düşünmek, umut etmek yaşanacak anları, düşlemek dudağından dökülen yârim sözcüklerini.
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla