Sancılar, aymaz bir tavır alırcasına hep apansız düşüyorlar gönlüme
Gönlüm; zaten köklerini tüm hücrelerime salmış
Her daim büyümekte olan bir urun kanlı uzantılarına çoktan teslim olmuş
Aşk diyor kimleri bu hastalığa,
Sevda diyor.
Oysa yalnızlık demeye kimsenin gücü yetmiyor,
Korkuyorlar kelimelerden sorumlu tüm devlet büyükleri
Bu gizemli sözcüğü ciğerlerinden havaya pompalamaya.
Gün olur dostlarım
Yalnızlığın o sinsi, gaddar anlamına
'Cinayet', 'toplukıyım', 'ölüm' bile yetişemez
Gün olur beynin yeni günün ışıklarına karşı
Bir refleksmişçesine sancımaya başlar.
Mutluluk hiçbir zaman bu kadar uzak görünmez insana.
Onbinlerce ışık yılı uzakta parıldayan bir yıldız olur.
Tam gördüm zannederken, araya bir de bulut giriverir.
Gün ortasında tek ışık kaynağı, tüm ölümlülerin yalnızlık dedikleri
Bir ateşböceği kalır yanında.
Yalancı aydınlığında, en iyimser Polyanna'nın bile oynayamayacağı oyunlar oynarsın
Etrafı pırıl pırıl görmekle kalmaz, ısındım sanırsın.
Ve dünyada yine o günde ölümler bir çığlık gibi uzaya savrulur,
Gözyaşı, bilinmez bir dere olur, geleceğe akar durur.
Sense, etrafı aydınlık zanneden bir soytarı gibi,
Düşe kalka yürümeye çalışırsın.
Bir sevda ışıltısı ararsın yalnızlığınkini bastıracak.
Ölümler, solan çiçekler misali yitip giden canlar ırgalamaz seni
Düşünmerzsin hangi düşünce insandaki kini bastıracak
Görmezsin kılıçları ile sahte yunan tanrılarına özenen kimi insanoğlunun
Para ile insanına kan kusturduğunu.
Yaşarsın, sadece yaşarsın alevden görünmez bir at gözlüğüymüşçesine yalnızlığın
Ruhuna takılı iken.
Bir bitkiden farkın olmadan, kimseye yardım edemeden öylece yaşarsın
Kayıt Tarihi : 12.8.2001 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!