Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Hangi zamana hangi mekana ait olduğumu bilmiyorum. Zamansızlık ve mekansızlık ağırlaştırırken ruhumu bir o kadar da hafifletiyor beni. Kim olduğum, ne olduğum ve ne olacağım öylesine anlamsız ki bu ucu bucağı görünmeyen karmaşık, gürültülü dünya içinde. Bir ses, bir nefes, bir gürültü, sıradan bir günah abidesi... Bizden geriye kalan; her şey ya da hiçbir şey... Bir gün dokunulabilecek mi bu dizelere gözler, kulaklar... Yoksa hep bir yabancı olarak mı kalacağız?