Sanalla kurulan, muhabbet bağı,
Ha bu gün, ha yarın, kopacak bir gün.
Evlerin çürüğü, örümcek ağı,
Senide içine, atacak bir gün.
Ah-ı gidip vah-ı kalan ey moruk,
Zaten çukurdasın, neyine doruk?
Helva zannettiğin, çağlayla koruk,
Ejderhan olup da, yutacak bir gün.
Sen yersen birini, senide yerler,
Nefessiz bırakır, attığın terler,
Hani ava giden, avlanır derler,
Avgın tuzakları, kapacak bir gün.
Gittikçe açılır, daralmaz açı,
Fırsatlar var iken, kaçırdın kaçı,
Başında sarığı, boynunda haçı,
Olanlar isyankâr yapacak bir gün.
Ekşisi bulunmaz, sözde ayranın,
Fakat sürüp gitmez, sanal devranın,
Hayalperest olan birçok hayranın,
Gıyabında sana, tapacak bir gün.
İşveni nazını, yutturamazsan,
Şaşı gözle, hedef tutturamazsın,
Evrensel yasaya, zıt duramazsın,
Elbette menzilin, şaşacak bir gün.
Kimi sultanım der, kimisi mirim,
Birisi şeyhim der, birisi pirim,
Ölçüsü, tartısı, olmayan birim,
Beklide kabala, satacak bir gün.
Belki destanını, âlem bilecek,
Kimi hayran olup, kimi gülecek,
O an uzak değil, yakın gelecek,
Zaman, sırlarını açacak bir gün.
İş işten geçer mi? Bilmem ben onu,
Umarım lehine gelişir sonu,
Yalnız, zan etme ki, bu sığ bir konu,
İçinden ırmaklar, taşacak bir gün,
Nihayet, ırmağın durağı belli,
Deryaya ulaşmak, meyli temelli,
İnkâr kabul etmez hiçbir tecelli,
Belalar başından taşacak bir gün.
Bilirim, boşuna gider gayretler,
Sükuti hayalle biter hayretler,
Üstüne yıkılır, çürük mabetler,
Heyhatlar la, aklın şaşacak bir gün.
O zaman anlaman çok geç olacak,
Yüzün hazan gibi, hüzün dolacak,
Herkes ettiğini, elbet bulacak,
Huzur firar edip, kaçacak bir gün.
Şeytan iş başında, boş duramazsın,
Herkesin peşinden koşturamazsın,
Gönlünü beyhude coşturamazsın,
Yazık ki fırsatlar, uçacak bir gün.
Şahın, mat ederek seni ütecek,
Dumansız ateşler, yanıp tütecek,
Hak yerini bulup, dava bitecek,
Hükmü veren, mührü basacak bir gün.
Nice şirret var ki, masum gayende,
Çok yuvalar yıkar, bil ki sayende,
Harabeye dönen, gönül hanende,
Şehvet cellâtları asacak bir gün.
Gönlünü sanalla çok eğlesen de,
Vakit geçmiş olsa, heyhat desende,
Sen kendi doğrunu, hep söylesen de,
Beklenmez doğrular, yakacak bir gün.
Sakın ha güvenme, tuttuğun bele,
İmbiklerden geçir, fikirle ele,
Tenine bir kere yapışsın hele,
Akrep zehir’ini, saçacak bir gün.
Gönül Anka’sını, coşturamazsın,
Kaftan Kafa uçup koşturamazsın,
Hayal âleminde, boş duramazsın,
Gerçekler, yaftanı takacak bir gün.
Cinlere, şeytana, nefse uyarak,
İntihar edilmez, cana kıyarak,
Gerçek dostun sana, acı duyarak,
Yaralı haline, bakacak bir gün.
11.04.2012…Mustafa Yaralı
Mustafa YaralıKayıt Tarihi : 12.4.2012 00:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!