Sanal Sanrılar....()
İnce belli bir çay bardağı yaşamım;
Şeffaf, narin.......... kırılgan,
Bir o kadar pervasız,
Bir o kadar yürekli,
Bir o kadar.........atılgan..
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
kutlarım...şiirsel anlatımınızı.
ekrem bozkurt
Evrensel bütün insanları kucaklayan bir şiir anlayışınız var.Sıcak,içten, duyarlı yüreğinizi kutluyorum Sedat Bey.
”İnce belli bir çay bardağı yaşamım;
Şeffaf, narin.......... kırılgan,
Bir o kadar pervasız,
Bir o kadar yürekli,
Bir o kadar.........atılgan.. “
Bu başlangıç insanı anlatmaktaki ustalığın, duyarlılığın bir yansıması. yaşamını“ince belli çay bardağı”na benzeten şair; belki camın kesiciliğini, belki içindekini saklamaksızın bakana gösterişini, belki hammaddesini oluşturan kumun sertliğini düşündürüp “pervasız” ve “yürekli” imgeleriyle anlatırken;
Belki, “çay bardağı”nın çayını da okurun bilincinde canlandırarak çay üreticisi köylü kadınların ellerinde nasırlara götürüyor bizi “atılgan” imgesiyle.
“…
Fikrinin rengi bende bir giz henüz..
Dokunmaz hiçbir devinimin gözlerime....
Dizilen harflerden ibaretsin henüz..
Yalnızlığın tanrısı taş kalpli Niobe.....”
Beklenen ve gelmeyen sevgiliye bir başkaldırı şiiri olarak okudum bu şiiri. Sevgilinin Niobe olarak adlandırılması onun kibirini, kendini beğenmişliğini yansıtıyor belki.
Ve şair kendisiyle başladığı şiirinde tarihi kişilere ve olaylara göndermeler yaparak bugüne; sevgilinin Niobe’ye benzetilmesiyle yeniden tarihe dönüş yapıyor.
Özgün bir söylemi var şiirin. Heredot’un yüzünü kamaştırdığı şair bu şiiriyle de okurun gözünü kamaştırıyor bence. Özellikle de Aydın’ın aydınlığına karşılık bir çift sözü yeğleyişi ayrı bir güzellik.
Yüreğine ve sevdana sağlık.
dostlukla
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta