Gel de anlatma, küçüklük ve gençlik çağlarındaki oyunlarımızı,
Pekte eski değil canım, otuz, kırk yıl öncesine gideceğiz,
Sene bin dokuz yüz yetmiş beş ve sonrası, …………
Öncesinde de ağabeylerimiz oynarmış, onlardan miras almışız…
En fazlada kara yolda kayınmak,
Beldemizin üs kısmındaki bayırlarda evcük yapmak,
Küçük oba ve evler yapıp, çay demleyip içmek,
Dahası, dağlarda mal güderken çelik oynamak,
İki türlü çelik oyunu vardı, biri Niksar, biri çoban çeliği,
Daha nice oyunlarımız vardı, toprakla haşır neşir,
Yeri geldikçe anlatırım, sanmayın ki buda şiir.
- Layyn İsa Daştan nerdesin gel de oynuyak,,,
Yeni motor yaptım, gel de baaakkk,tekeride neyden biliyonmuu*?
Gara lastiğin topuğundan, hem de kerttim ki iyi çeksin diye,,
Bak Şehri Karakayada geliyo bakkk,,,
-Laaannn Durannnn,,Duraannn, agzı burnu yanasıca nerdesin,,
-Manas köylü gadi, duran yok yanımızda bizim,,
İsa Daştan
-Ben onu az önce gördüm,kara yola aşağı arkasına çit bağlamıştı,
Tozu dumana katarak motor sürme taklidi yapıyodu,,
Şehri
-Lan İsalar keten deresinde erükler olmuş gidek mi?
-Şimdi geldik ecük oynuyak sonra gederük,,
İsa Daştan
-Veyyyy benim obam çömüşşş,
Şehri
-Ohhh canıma degsin, nasıldı benimkini yıkması,,
İsa Özyurt
- Govuk kayaya çay içmeye gidekmi Memet metinde gelecek,
İsa Daştan
-Ben git miyom astanım babam beni döver,, 57
Şehri
-Ben demlikle suyu getiririm gerisini siz ayarlayın,,
İsa Özyurt
- Bende odununuzu toplar ateşi yakarım yetmez mi?
Alim çobanla, öte yüzdeki bizim sayvanı bile yakmıştık,
İsa daştan
-sizi gözaçıklar sizi işin paralı yönünü bize mi bırakıyonuz gelmem lan bende,,
Micci.. micccii,,,micciiii,,
Duran Özyurt
-Düüüüttt,,,düüüüttt,,düüüütt, vaggggg.. vaggy,
Bende geleyi mi yanınıza
Oğlum sende miccisin, işin gücün motor sürmek,
Duran
-Ben büyüyünce şoför olup motor süreceğim
VVVAAAGG…diiidooodiiiidoooo,,
Şu kütüğü bırakıyım geliyom…
Bunlar sadece bir bölümü sahnenin, daha neler var neler,,
Gerisini normal anlatayım uzun sürmesin,
Köseğilin Memedi bilirsiniz değil mi?
Şimdi içer mi bilmem,küçükken yer gibi sığara içerdi,
Musa nın fırın önünde, gece yarısına kadar otururduk,
Memed in annesi Hamide abu, eşek çötesiyle bizi avdurudu,
Akşamları oyun oynamasını çok severdik,
Hele şu tık, tık var ya, baş oyunumuzdu,
Biriktik oyun başlıyor,,,kimler mi var goca erkek(Mustafa özyurt)
Bebek(İlhami özyurt) Nazile,Nazmiye,Duran, İsa daştan, İsa Özyurt
Mahallenin çocukları işte,,Şehri sende var mı idin bu akşam?
…………………………………………………………….
Mal gütme anıları, ap ayrı bir konu,
Alim ve Ahmet Çoban, İsa Daştan,
Cevdet Karakaş,Sündüs çoban,
Cevdet dedim de aklıma geldi,
Alimle benim birer yaşar tosunumuz vardı,
Kuyruklarını bayırın yüzünde birbirine bağladık,
Niye mi? hangisi hangisini çekebilir diye,
Az kalsın hayvanların kuyrukları kopuyordu,
Cevdet geldi de kurtardı……..
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Benim bir köpek vardı,ağzında köteğimi taşırdı,
Mallar zararlığa giderse, çevir deyince çevirirdi,
Hele de ev yanlarına yabancı tavuk veya kedi gelmeyi versin,
Nalı mıhı söktürürdü onlara da, alimallah,,,
Haaa,,Şu kayınma meselesi vardı ya, konunun başında,
Kara yoldan başlar, ustalin fırınının önüne kadar,
En fazlada goca bıyık emmim kovalardı,
Çok gıcıksın be emmi,,Bak şimdi koca bıyıklığın kalmamış,
Halıyı bırakıp kayınmaya kaçıyo diye, Vedat abim beni çok kovalardı,
Göt kızağı, Köp kızağı, ayakkabıyla kayınmak, 58
Oda yoksa naylona otur kayın,
Götün kıp kımızı olsun soğuktan,
Eve gelince cazz. Cazz, osur,,
İşte böyle gençler, biz sanal oyun bilmezdik,
Her şey doğal idi, Kimse bize hazır oyuncak almaz idi,
Kılıç zeytin yağı tenekesinden, vagon yapar,
Ağaç veya cilim çamurdan, araba yapardık,
Çam kabuğunu yontarak yaptığımız oyuncaklar çok güzel olurdu,
Yaylada gürgen kabuğu ve tahtasından araba yapardık,
Deve yapmayı da biliyor musunuz?
Oda fındık köteğinden olur, ortasına çalı yığardık,
Yuvarlak bir kapak bulunca, bir köteğe çakar hemen döndürürdük,
Az kalsın unutacaktım,,Güdü var ya güdü,topaç diyorlar başka yerde,
Köteğin ucuna ip bağlayıp, güdüye dolar,
Dam üslerinde şaaap..şaaapp, vurdukça ne dönerdi kerata,
Kirman döndürmeyi biliyor musun?
Onu da. eskiden ip makaraları ağaçtandı,onu ortadan keser,
Al sana iki tane kirman ortasından çalı geçir,
Dönecek ucu oval olmalı ki iyi dönsün,
Bunları anlatırken ilkokulda sınıf arkadaşlarım geldi aklıma,
Dokuz erkek, on sekiz kızdık,toplam,yirmi yedimi mevcut,
Birden beşe kadar Buzköylü Nursel Özçelik öğretmenimizdi
Bizlerde çok emeği vardır Allah selamet versin,
Halis Zor vardı oda Buzköylülü bütün namaz surelerini ondan örgendik,
Erkeksen ezberleme sıkımı,o çagda okuyanlar onu çok iyi tanırlar,
Masa üzerinde namaz kılmayı öğretir idi bize,
Sınıf arkadaşları dedimdi ya,9 erkek 18 kız vardı.
Kişi başına iki kız düşüyor, ne şanslı sınıf demi,
O yıllarda daha ergen olma sakta az çok sevdiğimiz vardı canım,
Yalana ne gerek, hayat bu, normal değil mi,
Sınıfımızın en ağlamsuğu ve sopadan korkanı kimdi?
Hatun Yiğit, sopayı görünce kaçacak delik arardı,
Sıranın altlarına saklanır bagırarak aglardı,
Sınıf başkanımız, ötaaçeden Hamide Ateşti,
Bizden büyük olduğu için, her sene başkanımızdı,
En fazlada benimle, Rüştü çobanı şamalardı,
Niye mi* en yaramazı sınıfın bizdik herhalde,
Rüştü beni 2 ve 3 te yenerdi,
Daha sonraki sınıflarda ben onu yenerdim,
Yenilmeyi hazmedemez duysuzdan arkadan bana dalardı,
Neyse yeter bu kadar anlatmak,
Yeri gelmişken, sınıf arkadaşlarımı da ekleyim,
Bu anlatımı tüm sınıf arkadaşlarıma ithaf ediyorum,
Bana zaman ayırıp okuma lütfün da bulunduğunuz için teşekkürler, 59
İşta 1982 yılı Günebakan ilkögretim okulu mezunları
Bayanlara her zaman saygımız sonsuzdur, önce onları yazalım,
Hamide Karakaya, Hamide Özyurt, Sündüz Çoban, Hatice Yaylacı,
Kadriye Çam, Behiye İmer, Nazile Özyurt, Hatun Yigit, Ümmü Çoban,
Kevser Karakaş, Hamide Ateş, Zeynep Arslan, Emine Karakaş, Rahme Metin
Hatice Karakaş, Pembe Özyurt, Gülsüm Özyurt, Şerif Özyurt
Erkeklerde şöyle idi,
İsa Özyurt,Rüştü Çoban, İdris Özyurt, Ahmet Ateş, Nihat İmer,
İbrahim karakaş, Mustafa keskin, Duran Karakaş, Galip Karakaş,
Bunlar herhalde geride kaldı idiler,
Ali Osman Yaylacı,Ömer karakaş,Ömer Karakaş,
Tüm sınıf arkadaşlarıma sevgi ve saygılar
Kayıt Tarihi : 13.7.2009 23:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!