yokluğuna aşk yükledim
topladım tacımı tahtımı
bağrımda yangınımı
sana yüreğimi getirecektim
bir yetim çocuk çıktı yoluma
ve öksüz ve yalnız ve kimsesiz
canımı dirhem dirhem dağıttım
sormadı kimse kimsesizliğimi incinmedim..
efsaneler kadar kutsaldı yolum
ve çağ kadar gerçek
haykırdım sesimi duyuramadım
ağıtlara döküldü nefesim
getirecektim sana yüreğimi..
sana yüreğimi getirecektim
elalem ne söylerse söylesin
büzülmüş gölgeleri
tek tek toplayarak gönül katıma
yürekten yuvalar serecektim
bir masum bakış bindi dalıma
dilinde leyla’dan kalma aşk vardı
sema çalkalandı
içim cezv halini yaşadı, yandım
getirecektim sana yüreğimi
kızıl acıları bahara taşımayı
o yüzden istedim
o yüzden zamanı saliselere böldüm senli
dilendim en zengin tarafımla öfkelerini
koynumda sıcaklığını hiç eritmedim
kahırlar toplandı yorgun bahtıma
sensizliğim senliydi ezilmedim..
getirecektim inan getirecektim
dağları taşıdığımı göresin diye
yolları arşınladığımı bilesin diye
benden yana kuşkuları silesin diye
ayaklarımı nasır
gelişimi asır eyledim
başka gönüllere, yaban arzulara
aşkımı sır eyledim.
getirecektim yüreğimi sana
nice mecnunlar gördüm
sevdası kara
nice viraneler: acılı, yangınlı
yüreğimi işte orda yağmalattım
orda yağmalattım varlığımı, nefesimi, canımı
soluğumu sana taşımayı tanrıdan diledim
yer kadar inledim, gök kadar kükredim
aşkınla yenilendim
onun’çin kalkışım fırtınalara eşti
onun’çin vakti zerrelere bölüp sayıklıyordum
hep onun’çin senin içindim
sana yüreğimi getirecektim
Kayıt Tarihi : 19.12.2006 10:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)