Ahmed Arif geçti içimden ilkin,
Cahid'i ağırladım zarifçe,
Özel'di İsmetin yeri,
Beyan ettim halimi yiğitçe.
Teke tek girdiğim hiç bir kavgadan yenik ayrılmadım,
Hiç bir dava yıkamadı beni,
Senin beni yıktığın gibi.
İçim, içimden acz, ben içime dargın,
Aklım, azad etmiş kendini ölmeye vurgun.
Saç sakal karışık bir vaziyette,
Yürüyorum geçmişime,
Pişman eder beni gelecek biliyorum,
Şimdiden gömüt ayırdım kendime.
Vay ki ölmeyen derdim,
Vay ki geçmeyen hırsım,
Vay ki bitmeyen sevdam, kapanmayan yaram.
Tenhalar aşikar oldu gözüme,
Doydum dünyaya,
Kalmadı altında ezilmediğim acı.
Geçerken içimden Sezai'ler, Fazıl'lar, Süreyya'lar,
Yazacak tek bir kelam bulamıyor kalemim,
Zira halimi beyandır yazılan her şiir.
Anla beni,
Şair'ler bana çalışıyor, beni anlatmaktır gayeleri.
Aldığım ah'ın değil,
Sevmeye ettiğim tövbelerin vebalidir bugün çektiğim,
Elimde değil, hüküm sürdüremem, baş kaldıramam sevdaya.
Buyum ben, budur senden yana kaderim.
Yazım, yaşımdan büyük yazıldı,
Yazgım, her defasında yaşıma acıdı.
Düştüm sevdaya,
Kalkamadım.
Oturdum oturduğum yerde, ses edemedim.
Nefesim kesildi, dilim kurudu,
Hayat dedim işte burada duruldu.
Kayıt Tarihi : 14.3.2017 05:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!