Sana Yabancı Kimdir?. - Garib Çoban
İnsan içindeki tüm dünle yeni bir şeye nasıl başlayabilir?..
Çünkü kendi olmadıkça, bir hiçtir.
Kelimeler sevgiye kuvvetini kaybetmemeli. Açacaksa yarayı açmalı.
Yabancı kimdir?..
Kim olacak, senin toprak bedenin. Öyle ki sen, onun için üzülürsün.
Alem sırlarla dolu.
Bazen manayı anlayabiliyoruz.
Bazen de o manayı anla(t)mamıza izin verilmiyor.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Düşünürseniz, hayal kırıklıkları, daima hayallerin gerçekleşmesinden fazladır.
Burada insana ulaşan bir mesaj var!..
Kudretin kimde olduğunu bil, hakkında hayırlı olanı senden iyi bilen var.
İnsan idraki dardır, almaz bütün ihtimâlleri; hayali azabı olur, bilmez.
Lakin bilen var.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Bazen durmak lazım, durup derin bir nefes almak.
Bütün o telaşelere uzaktan bakmak en önemlisi kendimize de.
O son nefesi alıp veremediğimizde veya verip alamadığımızda hiçbir hızın, telaşenin, acelenin manası kalmayacak.
Ya da sarmalı yaraları, saracaksa.
Heyecan, heves ve de hüzünler yine ondan temayüz etmeli.
Her kelimeyi olmadık yerde, alelade tüketmek, onun simyasını bozar.
Hâlbuki tesiri kıymetindedir; kelimelerin kıymetini korumalı.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Herkes her yere geç kalmış.
Mümkün olduğunca iyi bir insan olmaya çalışıyor.
Kimseye zararın dokunmasın istiyorsun.
Zincirlerini kır, prangandan sıyrıl diyenin bile, kilidi açacak anahtarı cebinde taşıdığına inanmaya başlıyoruz böylece.
Ve iyilik, ertelenemediği için iyiliktir.
İnsanlar bazen bizi dertlendirir.
Bu doğrudur ama onlardan gelen merhem hiçbir nesnede bulunmaz.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Bir ağaca yaslanıp, rüzgârın baş okşayan bir el, gönül alan bir teselli misali esintisi gibi.
Eğer şifâ nasip olacaksa insan insanın yurdudur.
Ulaştıramayacağı zannıyla iyiliğinden vazgeçen de yalnızca kendine gecikmiştir.
Aldığın bir yara çoğu zaman okuduğun onca kitaptan, konuştuğun onca insandan daha çok şey katacak.
Bazen ağlayacak, bazen gülecek, bazen kızacaksın.
Bazen yürüyecek, bazen koşacak, bazen de durup dinleneceksin.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Yaşadığın olaylardan ders alıp devam edebilirsen o vakit güçleneceksin.
Lakin, bu zarara uğramayacağın manasına gelmiyor.
İnsanın içinde her ne noksansa, bütün mevcudiyeti ile ona yöneliyor.
Mesela ilgi noksansa görünür olmaya çalışıyor.
Sevgi noksan olduğunda her hissi sevgi sanıyor.
Samimiyet görmediyse mesela, herkese inanıyor.
Sen içinde gereksinim duyduğun şeyin kölesisin.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Kalın duvarlar, uzak diyarlar, geceleri yatakta başın üzerine kadar çekilen örtü veya kaçmak değildir.
Korunmak ve de sığınmak.
Zira kaçan yakalanır, saklanan bulunur, duvarlar elbet yıkılır, gecelerse gündüze yenilir.
İnsan için en muhkem sığınak, ancak ve ancak tevekküldür.
Hayat, karma değildir.
Sen iradenle bir şeyleri değiştirebilecekmiş gibi yaşa!..
Ama içinde bir yerlerde unutma!..
Yazgınla savaşman bile yazgındır.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
İnsan varla yok arası boştur, ama boş bittiği yerden başlar, asıl mesele bir derdimizin olmasıdır.
Daima iyilik eden iyilik bulmaz.
Bazen yollar engebeli ve bazen de düzdür.
Bunu böyle kabul edeceğiz.
Ne sana haksızlık yapılıyor.
Ne de yükün kaldırılmaz cinsten.
Sen, imkan ve kapasitenin farkında değilsin!..
Biz, hiç kimseye gücünün üstünde bir vazife yüklemeyiz. A'raf-42)
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
Bazı neticeler, tercihlerden tezahür etmez.
Ne istediğimiz önemli değil, nasıl istediğimizdir önemli olan!..
Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin.
Bilesiniz ki O haddi aşanları sevmez.
Allah'a korkarak ve rahmetini umarak dua edin. A'raf: 55-56)
Bize kılıç çekilmediği sürece kimseye zülfikar çekmeyeceğiz.
Ve fakat kılıç çekilince, barış isteyen savaşa hazır olsun.
Gönlüm umman oldu galubelada verdiğim tutamadığım s/özle.
(Y.ed - Söz Yaşlarım Albümü)
Kayıt Tarihi : 12.11.2022 14:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
En büyük mutluluk mutsuzluğun kaynağını bilmektir. (Dostoyevski)
Bilmek!
O ki,
Zerredir, insan gibi,
Fazla bildiğini sanan hiç bilmeyendir,
Bilmez ki "garip!"
Evet,
"Öz ile söz..."
Biri diğerine uymuyorsa,
Biri diğerini "es" geçiyorsa,
Ne öz doğrudur, ne de verilen söz...
Durum bu kadar açık,
İşte kendine yabancılığın en açık hali...
Tebrikler Engin Bey.
TÜM YORUMLAR (2)