Yağmurlarla ıslanan caddelere düşecek gözyaşlarım
Ama sen bilmeyeceksin...
Sessiz sedasız düşeceğim yollara sabahın ayazında
Ama sen bilmeyeceksin...
Buluştuğumuz çaycıda içeceğim demli çayımı son kez
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
En çok sevdiği şeyi kaybetmenin seven yürekte bıraktığı sevda dolu özlem yüklü güzel bir sevda şiiri. Kutluyorum. Nigar Hanım'ın yaratıcı duygu ve düşüncelerine sağlık.
ÇOK GÜZEL DİZELERDİ,,,
YÜREĞİNİZE, KALEMİNİZE SAĞLIK,,,,
SAYGILARIMLA,,,,
ne bir tek kelime, ne bir yorum, yalnızca kutluyorum, bu güzel duygularınızdan dolayı sizi, yüreğinizden öpüyorum....Sevgilerimle...Şair Osman KARADUMAN
Bu şiirin muhatabı eğer SEVGİ'den bir kırıntıyı bile yüreğinde taşıyor ise yapılanların hepsini bilecektir. Ve eğer bu sevgisi özveri ve fedakarlığa dayanıyorsa (ki bunlarsız sevgi olmaz kanaatindeyim) sevgilisinin huzur ve sukuneti (mutluluğu diyemiyorum) için bildiğini bilmezden gelecektir.
Ve eğer bu muhatapbın yüreğinde sevgiden eser yok ise... evet gerçekten bilemeyecektir, ne kaybettiğini ve neden mahrum olduğunu...
BEN 'O' NUN YERİNDE OLSAM VARYA'GEL GİTME KALMASIN GÖZÜM YOLLARDA,HER TARAF BU AKŞAM KAR FİDAN BOYLUM ŞARKISINI SÖYLERDİM HEMDE AĞLAYARAK..KADIN KALBİ YUMUŞAK OLUR SEN DAYANAMAZDIN BU GÖZYAŞLARIMA VE GERİ DÖNERDİN BANA....))) ŞİİRİN HARİKA OLMUŞ NİGAR HANIM ALLEH YÜREĞİNE ZEVAL VERMESİN EFENDİM ...
Çok etkili şiirlerine alıştığımız,
yürek yoğunluğu bitmeyen,
üslubu kendine has,
anlatım gücü yüksek bir şairi
kutlamaktan ve tebrik etmekten
kendimi alamadığımı alenen
beyan ediyorum.
Sevdam
Nedir bana çektirdiğin cefalar?
Seni sevdiğimi bilemez miydin?
Senelerdir yollarında ağladım,
Akan gözyaşımı silemez miydin?
...
Bu gün boşalttılar koskoca damı,
Sessizlikler korkutuyor adamı,
Gece ecinniler bastı odamı,
Az daha yanımda kalamaz mıydın?
...
Senelerdir bana ayrık söktürdün,
Yalvartın-yakarttın, ne dil döktürdün,
Bunca ömür boyu hasret çektirdin,
Yani, bir kere bile gelemez miydin?
...
Çok çok duygu yüklü harika bir şiirdi Sevgili Nigar hanım...evet işte 'onların' bilmediği o kadar çok şey varki hayatımızda..Hiç bir zamanda söyleyemeyeceğimiz...Bizimle birlikte kara toprağa gömülüp tekrar çiçek çiçek... gül gül yerden fışkıracaklar adeta..'onlar' ancak mezarımızın başına gelipte hakka ellerini açınca anlayacaklar bazı şeyleri..(((((((((((
Hasretini soluyacağım duvar diplerinde duman duman
Ama sen bilmeyeceksin...
Çok güzel bir sitem ve özlem şiir olmuş ama bilmesinde fayda var desem.Kutluyorum yazan kalemi yüreği.
ÇOK GÜZEL,TEBRİKLER.YÜREĞİNİZE SAĞLIK.
Yağmurlarla ıslanan caddelere düşecek gözyaşlarım.Ama sen bilmeyeceksin.Sizi kutluyorum.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta