Sana vâad edilen "amuhte"

Zeynep Canata
2

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Sana vâad edilen "amuhte"

Dirsek temasında yüreğim onun yüreğine;
Hani değdi değecek diyorum
O amûhte,
O vefasız bir medeniyet, kırı terk eden mâh.
Ben dirayetini yitirmiş akşam güneşi, frişkâ kamus
Önlüğü gönlüne bol gelen...
Kavruk toz içinde muhterem tamâh !
Öcünü aldın değil mi ?
Yaramdan derinsin bugün sen
Ticaretimin hörgüçsüz devesi
Bodur duasına nikbinsin diyor o kederli amca
Sence var mı ötesi ?
Coşkun ellerin
Oy ellerin,
Tüm buhranıma müşterek ettim Garipçileri
Her birine selâm katlettim bugün ben.
Ìncitemedim sol yanını
Vuramadım papatyalar familyasına
Bi de ben bugün ölemedim
Sarı sıcaklara attım kendimi
Arap adama cariye güttüm
Anadolu'ya gittim.
Kavruldum.
Kehânet getirdiler kucağıma, asık yüzüne tükürdüm
Gösterdiler sağ yüzünü
Ben soluna tutundum
Nakşettiler alafranga ezgilerini açık uçlu düğmeme,
Ben gömleğimin tamamını sana bahşettim.
Önden sardım tahteşşürüme oylumunu
Kâbus ektim habûl'veridine, kusursuz sevdim seni
Bir gün Yaşar Kemal oldum, bir gün Özdemir Asaf
Bir gün kadavra diktim tercihine
Öbür gün obsidyen...
Hiç asılmadım bir ağaca hani
Boynum ipe hanê olmadı
Fakat ayaklarım, ayaklarım...
Ben onlar ile büyüttüm Wilbornum Opulus'u
Taş belledim seni, gözüne çanak diktim.
Oynadım biraz kendimle, kırdım mesela omzumu
Mesela iğne düşürdüm tırnaklarıma...
Bahçedeki meşe ağcına çıktım, selam ettim ordan
Reyâlardan kaçtım, sahuruna sığındım
Bir ekmeğine şiirlerini tanıttım,
Kusurlu diyeceksin bana
Biliyorum.
Fakat benim kusurumun haddi hesabı yok işte
Bir gözümde perçemlerin, diğerinde yüreğin...
Örneğin,
Senin klas'ik sevmelerin
Kimisi kaçamak!
Kimisi çarşıdan geçen kabile
Kimisi tahtasına yayılmış mü'ellif
Kimisi ambarda ağır rutubet kokusu...
Evet, benim tüm kusurum bunlar.
Ben öyle ya da böyle sevgine rahimim
Mâhkum ederim kendimi zincirine
Bir annenin sırtındaki ağrı olurum,
Çökmüş sûretine gerdanlık olurum bir ihtiyarın
Korkma, ben tüm bunların
Yalnızca örneği olurum.
Ama sana çıkışlı Topkapı Sarayı...
Fareler tünelime dadanır,
Saçlarım ağırlaşır cemâline, ecder kadınlar yürür
Ankara Bulvarı'na
Yine de gıkım çıkmaz.
Jı berkû ben ,
Sana vâad edilen
Yirmibirinci yüzyılın devrimiyim...

©_farah

Zeynep Canata
Kayıt Tarihi : 6.7.2020 12:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Vefasız fakat huzur veren bir şaire yazılmıştır.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zeynep Canata