Sana Uyanmak Şiiri - Burak Çiçek

Burak Çiçek
29

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Sana Uyanmak

Tertemiz, apak tenin uçsuz bucaksız bozkırın suya hasretinde gizli kalan
Ve uçuk pembe dudakların baharın habercisi, baharın ta kendisi güze geç kalınan
İçinde çocuksu bir parıltı, bir muziplik ona rağmen hesapsız yüklerini sahiplenmiş yazgın
Yazılmış olan bile değişmeye muktedirken, değişmeyen sahi ilmi yüce sayan sen

Ey sevgili, zemherinin en keskini, içe işleyeni;
Kar, sel, tufan, tipi, dolu, soğuk, çiğ ve kışın tüm gerçekliği.

Dinginliğine şaşkınken bir buğday tarlasında, ekinlerin sapların arasında kayboluyorum,
Buğday, başak, arpa, dal, budak, bostan, gülistan…
Yemyeşil bahçelerinde çay kesip, güneşin altında testinden soğuk sular içiyorum
Irmağında yıkanıp, sofranda yiyip, koynunda uyuyorum ama bir türlü doyamıyorum
Hayal, düş bu, Eflatûni iyimser bir sanrı, şikâyetten azade ıstırap
Tatmasam da tadın damağımda; gerçekliğime, gerçekliğine, gerçekliğe uyanıyorum

Senli bir şiire başlamak, seni bir şiirde anlamak, sana mısraların arasında rastlamış olmak, uyaklarında kaybolup beyitlerinde kararsızlıklar yaşamak.
Sözle düşünüp, sesle ahenge vurulup yazarken hissedilene hep eksik kalmak
Bir şiire seninle başlayıp, yine o şiirde, vezinde çok istesem bile sana ulaşamamak
Seni kâğıdın aklığına nakşedecek sözler karalamaya çabalarken, en çok şair olmak ister insan,

Ey yar, lacivert okyanusların en derini, dibi bilinmeyeni;
Erk, devlet, kudret, şan, şöhret, şaşa, iktidar, mavi ve ötesi

Günlerce yağan kar sonrası yolları kapanan köylerde kaybolmuşuz,
ki o köylerde yollar kasımda kapanır, bir aralık bakılır, şubata kadar karla kaplıdır.
Dağ, taş, ormanlar ve göller zamanda donup kalmış ruhlar, ruhsuzlar
Anadolu’nun köylerinde yitirmişiz yön duygumuzu, Doğu’nun sert, Ege’nin bıçkın, Karadeniz’in hırçın, Akdeniz’in sıcak köylerinde.
Memleket gibisin sen benim ömrüme; biraz Akdeniz, biraz Karadeniz, tümden Anadolu ve Ege,
Yönümüz, yolumuz belirsizken bile bülbülüm; birlikteyken ne yana dönersek dönelim her yönümüz mutluluk işte.

Cananım, kalbime düşen cemrem, apansız yaralarıma merhem, derde dermanım
Yara, bere, kesik, kırık, acı, ateş, şifa, hekim ve nefes…

Çok ağır bir tedaviden geçmiş, şifası yalnız yâr olan bir dertte takılıp kalmışım
Nice hekimler gelip merhemlerle, şerbetlerle, sözlerle, ilaçlarla beklemişler baş ucumda
Adın, adın, adın ateşli gecelerimde düşmeyen hece dudaklarımda, ıslak mendil anlımda
senli sanrılarla sabahlarım kuzum, Tur’um, cennetim, hurim, Hicaz’ım, kutsalım
Hatırlayamıyorum ama gerçekliğime, gerçekliğine, gerçekliğe alışıyorum.
Yazılmış olan bile değişmeye muktedirken, değişmeyen sahi ilmi yüce sayan ben
sana uyanıyorum...

Burak Çiçek
Kayıt Tarihi : 11.11.2024 09:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!