prangaları unuttun ama
bütün aksesuarlarımı sen taktın!
birileri “tutukla” dedi, tutukladın yüreğimi…
“bağla” dedi, kelepçeledin bileğimi,
anahtarını kafdağı’ nın zirvesine bıraktın.
şikâyetçiyim huma kuşu’ ndan:
kulak vermedi feryadıma!
ayaklarımda pranga yok!
adımlıyorum
---dört duvar arasını
-----kastan ve kandan,
gölgene bile hasretim,
izleyemiyorum arkandan…
bir demirci dükkânında
çekicin, örse vurduğu gibi,
ya da kızgın bir çölde rüzgârın
kum tanelerini savurduğu gibi,
bir serçe bedende
bir serçe yüreği kavurduğu gibi
her adımda eziliyorum,
her adımda süzülüyorum,
raconumun kesilmesine değil;
seni ebediyen yitirmeme üzülüyorum…
kalem kırıldıktan sonra
yüreğimin asılmasına değil;
aşkımı da yüreğimde götürmeme üzülüyorum…
keşke pranga da vursaydın,
adım atamasaydım / diz çökseydim,
Tanrı’ nın huzurunda secdeye kapansaydım,
yansaydım / köz olup, küle dönseydim,
bileğimde kelepçeler;
oracıkta ölüverseydim! ..
-----------21.12.2004 / Ankara
Ahmet Turan AltunsuKayıt Tarihi : 21.12.2004 14:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)