Sana sıkıcı bir hikaye anlatmamı istermi ...

Sana sıkıcı bir hikaye anlatmamı istermisin?
Cidden çok sıkıcı ve hüzünlü.
Eminmisin?
İçinde aşk, kin,ihanet, şehvet, hüzün, intikam ve aldatma var!
Bunların arasında güzel bir şey yok mu?
Tabiki var.
Aşk var, sevgi var, güzel geçen günler var daha çok şey var…
Yarım biten bir hikaye gizli burada.
Yaşanamamış, yutkunulamamış, bolca sevişilememiş günler var…
Yaşayarak ölmek var.
Bir kahpeye vurulmak gibiydi “o”nu sevmek!
Paylaşmak zorundaydım,
Benim lugatımda olmayacak şekilde.
Benim, eğer kalbim sevmişse “o”nu kimseyle paylaşamazdım.
Ki öyle oldu, paylaşamadım, o yüzden herşey yarım kaldı.
Tamamlanamayan sözler, tutulamayan sözler, ağza alınmaycak sözler vardı içinde…
Duymak istemediğim her şeyden sonra canım yanardı o zamanlar,
Oysa ben kahpe dogmadim, hayat bu hale getirdi beni maalesef!
Ama öğrendim ki bu devirde kötüler prim yapıyormuş,
Doğru yoldaymışım, sevindim!
Deli gibi severken farkedemediklerimi şimdi çok daha iyi analiz ediyorum,
O tutkulu öpüşmeden eser yok şimdi, yerini sessiz bir cift dudak almiş…
Oysa benim niyetim imkansızı istemekti sadece!
Biz…
Biz acayip birşeydik, bittik ve şimdi herşey normal...
Biz yarım kalan bir hikaye gibiydik aslında, ne sonu vardı ne de onu okuyacak okuyucular...
Ben aşk-ı severdim oysa ki; Aşk tesadüfleri sever; aşk aptalları sever!
Kendimle konuşmaktan şizofren damgası yemekten korkuyorum!
Çok gerçekçi olduğumu söylüyorsunuz durmadan, bıkmadan, usanmadan.
Evet!
Neden mi bu kadar gerçekçiyim,
Hayatın ne kadar acı olduğunu biliyorum!
Aşk’ın ne menem bir şey olduğunu biliyorum.
Ben yanlış yaptım siz yapmayın!
Kendini kötü pazarla, yatağa girdiğinde karşındaki şok olsun, olsun ki sana tapsın!
Benim söylediğim sözlere itaat etme, benim söylediğim sözler bugün yalan yarın gerçek olur! sen kanma ben kansam bile...
Hiç bir şey geçmiyor aslında,
Sadece geçer gibi yapıyor.
Votkanı sek içtiğin zaman boğazını yakması kadar kısa olsa tüm acılar keşke..
Yapılanlar, söylenenler, söylenemeyenler hepsi keşkelerin arkasında şimdi...
Aa! Bak söz vermiştim keşke demek yoktu artık.
Unutuyorum!
Affola…
Ne biliyoruz ki birbirimizin hayatı hakkında?
Belki en çok sevdiğim tatlıyı yemeden öleceğim,
Ya da seni göremeden.
Bunların hiçbir anlamı var mı?
Ya da anlam ifade ediyor mu?
Neden an’ın tadını çıkar(a) mıyoruz?
Herşeye bir düzen kurmak…
Güneş her gün aynı güzellikle doğup aynı şekilde batıyorsa,
Birden ansızın rüzgar çıkıp dökülen yaprakları temizleyip bir yere topluyorsa,
Yağmur fazla yağdığı zaman sel oluyorsa, az yağdığı zaman toprak hasretini gideriyorsa,
Biz kavuşamıyorsak!
Bu dünyanın düzeni olsa neye yarar?
Yaşamak için bu kadar sabit olmak gerekiyor mu?
Sıkıldınız değil mi sorulardan!
Ama üzgünüm yine sizi tatmin edemeyecek bir cevap geliyor.
Cevaplarını bende henüz bilemiyorum, ama elbet bir gün öğreneceğim o zaman…
Dışarıda yağan yağmur yüzüme dokunurken seni anımsattı bir an, sonra baktım ki sen hala yoksun...
Oysaki çok şey istememiştim, sadece filmlerde ki gibi bir aşk istedim.
Uyku tutmaz bu gece de beni!
Sensiz uyuduğum her gece olduğu gibi…
Ansızın gelen ağlama krizide neyin nesi?
Sebebi aşk mı acaba…
Çok şeyler duydum, gördüm,
Bazen gördüklerime inanmadım
Bazende duyduklarıma,
Çünkü sen farklıydın, hep te öyle kalacaksın...
Aşk beni hem vezir yaptı hemde rezil,
Buna karar vermesi gereken bendim sadece!
Dediğim gibi bazen canım çekti vezir oldum, bazende rezil oldum.
Hepsiyle bir kere daha güçlendim,
Biz Ferhat ve Şirin, Romeo ve Juliet hikayelerini dinledik yıllarca..
Doğrusu kandırıldık…
Aşk eğer bu kadar kuvvetli olsaydı…
Olsaydı işte, ötesi yok ama bunun!
Kelimeler tıkanıyor bir noktada o zaman sadece nokta koyabiliyoruz.
Benim yaptığım gibi.