Ve sana şiir yazmak geldi içimden...
Yüreğime saplanan kelimeleri
Çekerek bir ofla derinden,
Hançer gibi saplamak kalemi,
Şaha kalkmış duyguları
Sökün ettirip yerinden.
Mısralaştırıp ruhumu saran elemi
Seni yazmak geldi işte.
Aynen sana susamak gibi,
Yazarak duygu seline boğmak alemi.
Sen ki içimdeki dünyada yeşeren
Taptaze ve masum tomurcuk,
Sen ki yedi veren.
Bazen matemli bazen şen.
Gönlümde hüküm süren hazanı,
Ruhumda yer eden hüzünü
Sen eyledin gülşen.
Oysa ki gül sen, bülbül sen,
Onlar ötmez sen gülmezsen...
Bir yağmur damlasıydın
Meleklerin avucunda inen.
Güneşte zümrütleşip gülen,
Yeşilin en can alıcı yaprağından süzülüp
Yüreğime dökülen.
İçime akan göz yaşlarımla beslendin,
Taştın nihayet kabına sığmayarak
Pınar olup aktın tüm bedenime
Coşkun sellercesine çağlayarak.
Irmak olup sardı kolların bütün arzı
Yayıldın ilmek ilmek el değmemiş vadilere
Arz sana kandı ben kanmadım,
Bekledim suya hasret çatlamış toprak gibi,
Hiç böyle serinliğe yanmadım.
En serin ve sıcak halinle sen gelecektin
Akacaktın sana açılan hücrelerime
Susuzluğumu yalnız sen bilecektin.
Belki de sana nemlenen gözlerimi
Islaklığınla silecektin.
Sen suların en cesuru en fütursuzu,
Baş kaldırdın kuraklığa, sıcağa.
En deli çaylar akmazken bu mevsimde
Doluverdin gönle kucağa.
Sevgi oldun, tutku oldun şairane yüreklerde.
Sığmadın ne kaba ne kaleme.
Mısralaştın şiir oldun göklerde,
Okunacaksın artık bütün aleme.
Kayıt Tarihi : 11.10.2006 09:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!