Sana Sığınacağım Şiiri - Oğuz Kılıç

ey çekiç ve yalazların şiddetli sancıları
zonklayın şakağımda o lanetli mekanlarda
harlansın zindanların işkenceli yalazı
gümbürdesin tapınağın çelikten o putları
kıvılcımlar saçsın pervane pençelere;
küffar ateşgahın mecusi ağuları..
yıkılsın gürültüsü putperest tapınağın
sönsün ızdırabı lanetli ateşgahın
karanlık kuyuların haşaratlı esvabı,
yırtılsın zırhımın mukaddes gövdesinden
sapıtmış kavimlerin tufanlık günahları
gövdelensin içinde kasvetli kuyuların
öyle gövdelenmiş ki katranlı kuyularda
kaç sene sürer bilemem ızdırabım?
Dikenli çıbanlara salınmıştır dört yanım
Putperest tapınağın demir bukağıları
Katranlı bir vebal gibi boynumdadır
Korkunç haşaratların zehirli uzuvları
Ölümün dölyatağına dölümü kusacaktır
Zehirlenmiş ceninler ölümün dölyatağından
sıvılarla ölü doğup durduğunda,
kapkara irinleri kibrinden fışkırttığında;
ölüm kara bir salgı gibi anılacaktır
mezarlıklar ölümün böğrüne açılacaktır
böceklerle mikropların o tiksinç tangosunda
çürüyecek böcekler mihrabında suçlarımın
dehlizleri açılınca granit mezarlığımın
Ölüm yutacak beni korkunç ejder ağzıyla
Mezarlıkta cesetlerin uzvu kokuştuğunda,
Mikroplu solucanlar gözçukurdan taştığında
Kefensiz ve tabutsuz kimlere sığınalım?

Sana sığınacağım korkunç fırtınalarda!
Sana sığınacağım kaynarken kasırgada!
Ey rahmeti gazabını geçmiş olana!
Ey lanetli şeytanlara Kahhar olan sana!

Sana sığınacağım..